Sessiz Ölümlü Şiiri - Nurullah Karagöz

Nurullah Karagöz
16

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sessiz Ölümlü

Aşk her zaman yalnızlıktan başlar,
ve sularda kaynar sevgilinin yüzü,
kitabın orta yerinden bir soru sorulur,
sevenle ölünmez,
sevilene sövgüsüz gidilmez...

çorabı sökük bir delikanlı gibidir aşk,
onunla ne peynir yenir ne de hoşaf içilir.
Ah bir bakışın ölmem için yetecek,
ve kimbilir daha kaç sandalye devrilir.
sokaklarda tenekelerin üzerine dizilmiş,
düğün sandalyelerinden bahsediyorum.

Kuşların bayık ağızlarında,
benim ümidim de taşınıyor,
sonra baharlar,
ekmek santimetresi kadar yaklaşıyor güneş ağustos sıcağında,
buğday tarlalarında,
güneş dikeliyor,
aynalı çarşının uzun boylu sokak ucuna.
ve sen güneş,
ölümün daha kaç kuşak üzerindesin.
Ben bıktım anlatmaktan seni,
sen de kurtar kendini,
derin uzay boşluğundaki yerinden.

hadi gel bitirelim bu işi demiş intihar eden,
son şiirini okumuş,
ve sonra sandalyeye tatlı bir dokunuş,
çırpınan ve kabaran bir dalgalanma olarak gelecek ölüm,
bir turşu bidonunun önünde,
asılı kalacak ölü
bir kadın…

kendini tartacak olan her kes,
o donuk bakışa bakacak.
ve orada ıslak iki dudak.
korunmuş bir surat,

Kabaca böyle bakılacak.
Otopsi raporunda,
omurilik kopması, nefes borusu daralması,
ve ölüm katılık durumu yer alacak.
aşk bunun kokusunu hep taşıyacak...

Sonra masalsı bir düş olarak başlayacak olan bir çocukluk,
böyle soğuk, dargın ve kırık parça bir günde devam edecek....

2022

Nurullah Karagöz
Kayıt Tarihi : 17.9.2023 10:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!