Sen tabipsin sevgili, ben medet uman hasta
Ay sahile düşünce kutlu haber sal da gel
Bilmez misin yıllardır gönlüm sınırsız yasta
Şifalı ellerine dermanımı al da gel
Beni candan bezdiren dert seninle ilgili
Ben medet uman hasta, sen tabipsin sevgili
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili Hocam seslendirilmiş şiirlerinizi YouTube/da gördüm. Sayfanıza ulaşmakla ne kadar şanslı olduğumu düşündüm.
Deltasına varmışken; hırçın, girdaplı nehir
Yok mu bir tek selamın beni başa döndürsün
Kusursuz kesim pırlanta diyeceğim. Nefisti.
Tebrik ederim. Hem size hem böyle nefis şiirleri yayınlayan antoloji sitesine.
Başarı dileklerimi gönderiyorum.
Kalpten sevgi ve saygılarımla hocam.
Lokman hekim el sürse de yaram sağalmaz
Az vicdanı olan dostum da bu halime ağlamaz
Alevsiz dumansız, odsuz ocaksız yanan benim
Bildiğimden mi sevgili, o sessiz ihtilali bekleyen benim...
Hep merak etmişimdir...
Leyla mı çok sevdi, Mecnun mu diye...
Bu muammayı çözemedim belki ama...
Güne, günüme hoş bir ihtlal oldu şiir...
Videosu da bambaşka bir güzellik...
Emeğe ve gönlünüze sağlık...
Şairi mi...
O da artık benim Gülce'lerimden...
Her daim dostluğa ne hoş geldin sevgili tabibim...
Nicelerine inşaAllah...
Saygı ile...
Yorumun pes ettiği noktadayım. Şiir ötesi şiir. Tebrik ederim.
Şiirin vidosunu yutupta gördüm. Defalarca izledim. Şiirin altındaki adresten antolojiye geldim Güzel şiir. ben en çok Bildiğin gibi değil, bende başka bir hal var
Tek kıvılcım bekleyen sessiz bir ihtilal var kısmını beğendim. Akıldan silinmez gibi.
Sevgili Şair günün şiirinin altında yazdığınız yorumunuzu görerek sayfanıza ulaştım.
İyi ki de gelmişim. Okuduklarıma gözlerimin inanmadığı harika bir şiirle karşıladıınız beni.
Önce nutkum tutuldu. kendime gelemedim. Sonra bir kaç kelimelik hakkımı kullanayım dedim.
Edebiyat ufkunun çok çok ötesinde bir şiir.
Yorumum sayfanıza hatıra olarak kalsın.
Antolojiye binlerce teşekkür. Böyle şiileri bizlere servis ettiği için.
Sevgilerimle/saygılarımla Efendim.
!...
Gecede Zuhal Yıldızı gibi şiir. Tebrik ederim. Saygıyla.
Şiir hiç bir yerinde kırpıntı yapılamayacak kadar güzel. Yine de,
Ufkum hâlâ feleğin hıncını aldığı yer
Yetim bir iç çekiştir gözümün daldığı yer
En çok bu beyit etkiledi beni. Şahikalar arasında bir şiir. tebrikler şaire.sevgiler.bir de tam beğenim.
Değerli Üstadımın büyük emekler vererek titizlikle hazırlayıp bizlere sunduğu her hece şiirini,o engin birikimlerden faydalanmak adına, mutlaka ve mutlaka bilgi dağarcığıma birşeyleri daha gururla ekleyeceğimi bilerek okuyorum..Bu güne kadar hiç yanılmadım.Bu şiir de ap ayrı inceliklere, özelliklere sahip bir şiirdi benim için..Öyle ki;her altılığın ilk dizesindeki durakların ters yüz edilip, son dize de kullanılmasıyla, yine şiire bam başka bir akıcılık,bam başka bir anlam kazandırmış değerli Üstadım..Kulakta bıraktığı o renkli yumuşacık ses tınısı da ap ayrı bir özellik katmış..Açıkcası kurgusuyla,akıcılığıyla,ahengiyle,konuya olan üstün hakimiyetiyle,çok çok hoşuma gitti bu sıra dışı şiir..
Değerli Yılmaz bey Üstadımı ve bu övgülere şayan güzel şiirini, yorumunu canı gönülden kutluyor,selam,sevgi ve saygılarımı iletiyorum..
Hüzünlenerek hissederek okudum yüreğime kadar işledi şiiriniz kutlarım
Bu şiir ile ilgili 144 tane yorum bulunmakta