Jüpiter’le Neptün’ün çarpıştığı gece
öğüt verdim sessizce kendime
Tenimde kederli kelimler saklıdır muhtemelen
Yamanmaz derimde açılan kurşun deliklerinden
kanlı dudaklarıma tutkulu yeminler serptiler
Kafam duman duman kavak yelleri
yellerde esen dumanlı kavak ağaçları
Hiçbir su temizleyemedi kirli bedenimi
Yosunlu, dikenli ellerimle ruhlarına
doğru fırlattım çalıntı kalbimi!
Biliyorum, hiç inanmadılar, inanamadılar
Ürkek bir kuş gibi korkup kaçtılar avuçlarımdan
Öyle çaresizce koyamadım koyu tadın adını
Uyandığımda çocukluğum yoktu ortalıkta
Çocukluğuma gidemezdim artık
zira ayaklarım tanımlayamıyordu beni
Jüpiter’le Neptün’ün çarpıştığı gece
gözyaşlarımla doldu Ay’ın kraterleri
Kederli kelimelerimle yormamalı evreni
Uzun süredir misafirim artık şahsıma dönmeliyim
Beni damarlarınızdaki kana alın dedim onlara
Beni kâbuslarınızdaki dikenli tellere takın
Ben bir kuzguna verdim kalbimi
Ruhumu geçirdim günah iğnesinin deliğinden
Ellerimi ellerinize dikerken ağlatmayın beni!
Kederli kelimelerimle yormamalı evreni
zira hürriyetim kabullenmiyor sendelememi
Kararlı ve mahzundular
Bir parmağın tetiği çekmesi gibi
celladı aratmayan lâl umutlarıyla
Biliyorum, hiç inanmadılar, inanamadılar
Kafam duman duman kavak yelleri
yellerde esen dumanlı kavak ağaçları
Senfonik duygularıma ölü toprağı serperken
esrarengiz ve yorgundular…
Mustafa Turay
Kayıt Tarihi : 24.5.2024 14:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!