_ her yer dingin
işte rüzgârda çıktı
kendi kendine pervaza çarpan açık pencere
camda gizlenmişti yüzün
kendi sesimde boğuluyordum
Ay göverirken gecede, çiçeklerle bezeli bahçemde uyuşuk kökler yağmuru beklerken.
_ gitmiştin
yabani zambakların sardığı o çorak arkları sürmedim
zambakları çok severdin
derken yeniden güneş uzandığında son yaprağına kadar koparacağım
Aşıp tepeyi aktığında sular sevebileceğim kimse olmayacak, güneşten korktuğumdan değil; kuru taş su sesi vermediğinden.
_ ne diriydim nede ölü
el yordamıyla inerken ışıksız merdiveni
sanki bir pencereydin hayatıma açılan gecede
boş ve ıssız gene gece
korktuğum bütün düşlerde
Derken konuştu gök gürültüsü sessiz gecede, yağmursuz kuru kısır gök gürlemesi var.
_ rahat bırak aşağıda
vakit tamam kapatıyorum ıslak toprakta gövdemi
alevli oklar gibi dağılmış gün ışıklarında
öbek öbek çimen döşeli tarlalardan
tırnaklarımla kazıp çıkaracağım seni
Yağmur varsa bende varım yükselen sularda, bomboş kalan odamda zambaklar dile gelip şimdi ölüyoruz dediler ve ölümü dışarı ittim.
Enver Levent Batur
Kayıt Tarihi : 5.8.2017 00:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!