Bir akşam yine -önceki akşamlar gibi
yalnızdım
Pencereme ağırlığınca katreler boşalttım
Alçak omuzlarının üzerinde göğe yükselen fakir bir adam tanıdım
her yaşamak tekrarında ölümü sahiplenen
Görmezdim geceler bu kadar aydın olsun
Gündüz vakti görünmezlik bulmacaları sobalarda tutuşturulsun
Bilmezdim onca koku içinden bir burcu duyulsun
Ada çayları demlenmeden onlara sevildiği söylensin
Alışmak diye bir şey var gönül onunla arsızlaşır
Penceremize yağan bu yağmur değil gözyaşıdır
Kirpiği diye bir şey var bu rönesans kadınlığının;
Usul usul gezdirir kalıntısını
çöldeki ay parçası
Biz kendimizi kurtarıp muharebelerin içinden
Mavi bir gelgitin ortasında sözcükler söylemekteyiz
Bir gün duyulacak sustuğumuz ne varsa içimizdeki
Ardına gülümseyişler katarak bir ayrılık yürüyecek
Bir buhran büyürken bahçemizin ortasında
birbirimizi görmeden ölmek düşecek aklımıza
Hayatın otobüs terminalinden izlendiği bir dünya
tanımak için geç kaldığımız
Sessizce izlemek beklemek kadar yormayacaktı
Şimdi ben peronların ucunda
sarılmaların kurşunlandığı bir şiirden kendime sesleniyorum
Ergün Keleş 3
Kayıt Tarihi : 6.6.2023 17:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!