Susma ne olur!
Susarak konuşanları anlamaya çalışırken yitti ömrüm. Solgun bir gül yaprağı gibi savruldu dünüm. Anla ki yorgun gönlüm…
Yine de…
Dillendirmesen de…
Kavrayabilirim, bana konuşmak istediğin gizli dilin, sırlı öğretisini… Kalbinin sesini işitebilirim kilometrelerce uzaklardan. Apansız bitmesine rağmen, en mühim detayları atlamadan, bana bıraktıkların değerliydi. Saatlerce dinledim… Sonra tekrar dinledim; Varlığını duyumsadım. Soluk aldım. Yaşadım seni…
Bu koskoca dünyanın sessiz kalan kısmında sensiz kalmak da varmış… Sessizliğin o tiz çığlıkları zihnimde yankılanırken, iliklerimde ve her zerremde hissediyorum sensizliği…
Gece yelinin getirdiği kokuda önce elini, sonra tenini buldum. Ne olur kendini getir bana ki kendime geleyim… Anladım ki ruhummuş sesin ve nefesin…
Ne olur!
Bunca SENSİZ bir dünyada, SESSİZ bırakma beni…
Antakya, 22 Eylül 2017
Ali ASAFOĞULLARI
.
.
.
Bu koskoca dünyanın sessiz kalan kısmında sensiz kalmak da varmış…
.
.
.
.
Kayıt Tarihi : 23.9.2017 00:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Özkan Asafoğulları](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/09/23/sessiz-birakma-beni.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!