Ey mahzun Ayasofya, çıkmıyor sesin sedan,
Tekrar ezanlar için, bir haber sal Bilâl’e..
Zincirleri parçala, hür olsun esir edan,
Ecnebi selam dursun, ufkundaki hilâle.
Türbedarın yanında, Fatih hala bekliyor,
Sabırla tesbihleri; birbirine ekliyor.
*** *** ***
Kulakları çınlatan, o sessiz ezanların,
Millet nasıl bekliyor, kıyamet eşiğinde,
Kapındaki kilide, fetvayı yazanların,
Ağlatıyor Fatih’i, o mermer döşeğinde.
Gafletin kapattığı, kilidi kıracaksın,
Kim ki mani olacak hesabı soracaksın.
*** *** ***
Fetih için Fatih’ten, sebil olmuş al kanlar,
Iğıl-Iğıl dökülmüş, yoluna sembol diye,
O garip yüreklerde, nasıl sönsün volkanlar?
Esasen, Osmanlı’dan; sendin bize hediye.
Seni biz anlamadık, hatanın çoğu bizde,
Acı bir hıçkırıksın, düğüm-düğüm genizde.
*** *** ***
Mazinin hataları, kadere fetva vermiş,
Ama bunu haykıran, Nur’ların kelâmı var,
Kilidi kimmiş kıran, o ana, kimler ermiş?
Tahribin tamirine, Mehdi’nin selâmı var.
Boynumuz kıldan ince, emrine mûtiyiz biz.
Tecdidin müjdesinde, bekleyen atiyiz biz.
06.05.2014
Bedri Tahir AdaklıKayıt Tarihi : 7.5.2014 16:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirinizi ilgiyle okudum Sayın ADAKLI.
Ağır dilin şiir üzerinde büyük etkisi vardı.
Kutluyorum.
Erdemle.
Muhteşem bir şiirle bunu haykırmışsınız. Tebrik ve teşekkürlerimle, 10 puan ve ant. Selam ve saygılar
TÜM YORUMLAR (15)