Seslendirilmiş şiirler = Silik

Fırtına
Yağmur
Alabildiğine bu gün
Ümitler bomboş
Mazi ve İstikbal
Sönük! ....

Islak kaygan yolda
Belli belirsiz gölge
Adımlar yavaş
Derinden öksürük
Çarpan rüzgâr
Soluğunu kesti
Hissetti onu
Taaaaa……
Ciğerlerinde! .

Çevirdi bandı
Dinledi geçmişini
Her zaman ki gibi
Aynı saz
Aynı çalgı
Ümitsizlik
Zayıflık
Belli belirsizlik

İleri zaman
Eridi
Gözlerinde beyninde
Çevre onu
Bir kat daha etkiledi
Eriyen zaman
Kâh, güldürdü boşça
Kâh, ağlattı doluca
Kâh, kader uçumundan yuvarladı
Hayatına son verircesine

Bir dakika
Bir şeyler işitiyorum
Kesik, kesik
Solgun dudaklardan
Karamsarca
Yenik düşmüş gibi

“Her şey boş
Hayat karışık
Anlamak istemiyorum onu
Anlasam da ne çıkar
Faydası yok ki
Ah elimde
Kuvvet olsa
Ama boş ver
Sonunda benim gibileri
Ezeceğim değil mi?
Zaten hayatın
Sırrı bu
Kuvvetli zayıfı ezer
Adeta düşmanım gerçeklere! ...

Gerçek,
Beklide
Asıl gerçeği bulamadım
Kim bilir? ”

Mırıltılar
Rüzgâr sesine karıştı
Dalga, dalga
Ellerini doladı
Vücudunu sararcasına
Soğuğa direnmek istiyordu
Ezik haliyle
Ölmeyen kahraman gibi
Ama soğuk
Elbisesinin deliklerinden
Giriyordu durmadan
Kovalamaca oynarcasına
Dolaşıp duruyordu
Çıplak teninde
Kuvvetini göstererek

“Hı dedi,
Hava bile beni eziyor
Bir o kaldıydı
Ah şöyle
Kuytu bir yerim olsa
Bir dinlensem
Uyusam bir müddet
Nerde o günler”

Mırıltılar yine karıştı
Boşluk ve rüzgâra
İyice büzüldü

Ve gölge,
Yavaş, yavaş
Şimşekli havada
Dar sokaklara
Girdi! ..

28.11.1972-Isparta.