Seslendirilmiş şiirler = Dostum..

Seslendirilmiş şiirler = Dostum..

Dostum,
Hatırlıyor musun bir zamanlar,
Hâkimdi dünyaya karanlıklar
İnsanlar ayrılmıştı ikiye
Köleler, hürler diye
Gerçekte yoktu kölelik
Vardı başlangıçta birlik
Çünkü hayat Âdem’le başlamıştı
İnsanlar bir babanın çocuklarıydı
Bir anadan, bir babadan
İnsanlar ürüyordu durmadan
Hepsi kardeşti, kardeşler
Kuruyorlardı birlikte düşler
Babaları önder peygamber
Çocukları ümmet, hep beraber
Aynı ilahın, aynı dinin
Tabi kıldığı birer mümin

Ama neler oldu neler
Düştü birbirine kardeşler
Nefsanî arzular, istekler
Tarihe sürdü kara lekeler
Lekeler kararttı dünyayı
Boyadı günleri kardeşkanı
Bir hiç için yapılanlar
Menfaat için olanlar
Yeni bir dünya kurdu insanlığa
Boğdu gelecekleri karanlığa
Karanlık delindi zaman, zaman
Delindi göklerin ufkundan
Gönderdi varlıkları yaratan
Aydınlığı, aydınlık pınarından

Aydınlık,
İnsanları kardeş kılan

Aydınlık,
İnsanları kölelikten kurtaran

Aydınlık,
İnsanları özgürlüğe ulaştıran

Aydınlık,
İnsanı, insan kılan

Bir yol, bir bilinç, aydınlık
Bir eylem, bir kurtuluş, aydınlık

İnsana Rabbi’nden gelen
Dünyadaki karanlıkları delen

Dostum,

Aydınlık parlattı kimilerini
Karardı karardıkça kimileri
Günler günleri kovaladı
Aydınlıkla karanlık savaşı başladı

Kâh güldü dünya aydınlıkta
Kâh kayboldu karanlıkta
Karardıkça dünya kapkara
Yeniden tohum serpildi topraklara
Yüzlerce, binlerce elçi
Gönderildi insanlığa davetçi
Aydınlık ateşini yakmak için
İnsanı özgürlüğe ulaştırmak için

Ama azgın, zorba insanlar
Karanlıklardan medet umanlar
Söndürdüler bir, bir yanan ateşi
Yok, inan bu savaşın bir eşi

Gün geldi, dünya boğuldu yalana
Oldu özgürlük, garip bir rüya
Bir tablo sergilendi acı mı acı
Karanlığın efendisi oldu özgürlük tacı

İnsanlığın kurtuluşu için gelen dinler
Değiştirildi, sadece zorbaları dinler
Aydınlık, karartıldı zorbaların elinde
Zorbalar, köleleştirdi insanları dinle

İnsanlık aydınlığı bozmakla yarıştı
Artık her şey birbirine karıştı
Bulandırıldı karanlıkla aydınlık
Doğdu ufuklarda yeni bir karanlık
Eskisinden farklı değişik
Oldu karanlığın yeni adı şirk

Şirk,

Öyle bir değişim ki, sorma?
Sanki var oluş baştan sona deforme

İlah, kabul edilen elçiler
İnsanları karanlığa davet eden dinler

Aydınlık, sanki karanlık ateşini yakıyor
Aydınlıkta sananlar karanlığa şakıyor
Zorbalar özgürlüğün simsarı olmuş
Dünya özgürlük için kölelerle dolmuş

İnsanlar tıkılmış hıralarında
Kendini kaybetmiş insanlıklarında
Köleler mezarı olmuş mabetler
Dolmuş içleri, canlı, canlı ölüler
İbadetler sapkınlığın dansına dönmüş
Her yerde insanlık bir, bir sönmüş
Kardeşler ayrılmış düşman saflarına
İnsanlık bölünmüş saçma sınıflara

Sınıflar,
Soylular, soplular, soysuzlar

Sınıflar,
Kavimler, kabileler, ırklar

Sınıflar,
Hayvanlar, miskinler, köleler

Sınıflar,
Tanrılar, efendiler, hürler

Dostum,

Her şeyin yine birbirine karıştığı anda
Kurtarıcı buldu insanı hırasında
Yaktı aydınlık ateşini hırada
Artık insanlık yine yollarda
Karanlıktan aydınlığa geçiş için
Özgürlüğü, kurtuluşu için
Hıranın yolları Mekkeyle buluştu
Ulaştı Mekkeliye aydınlık muştu
Mekke, alev, alev karanlıkları deldi
Ev, ev, insanlar Allaha geldi

Bir coşku, heyecan sardı insanları
Korkuttu aydınlık, Mekkeli zorbaları
El birlik ettiler aydınlığa karşı
Sanki titrettiler bir anda arşı
Aydınlık dumanlandı Mekkede bir an
Akmaya başladı sokaklarda kan
Feryat, inleme gökleri deliyordu
Özgürlük Mekkeye acı geliyordu
Sinmiyordu acıdan, ulaşan kalpler aydınlığa
İnanıyorlardı başka zafer yok karanlığa
Azimle, boğacaklardı acılarla karanlığı
Getireceklerdi Mekkeye aydınlığı

Çünkü dostum,
Gelmişti haber göklerden
Bitirecekti yıllarca biriken hasreti
Sökecekti ayrılığı gönüllerden
Kuracaktı yeniden kardeşliği

Tapmayacaktı insanlar,
Kendini tanrı sayan insanlara
Tapmayacaktı insanlar,
Artık kendi yaptıklarına
Ayrılmayacaktı insanlar,
Bir babanın soyundan
Ayrılmayacaktı insanlar,
Başlangıçtaki kardeşlik bağından

Irklar, kavimler, soylar, soplar
Hepsi birer ayrılık rüzgârı tarihte

Bitecekti bütün dogmalar
Tanrının istediği kardeşlikte

Olmayacaktı özgürlük,
Bir hayal, bir rüya
Olmayacaktı özgürlük,
Zalimlere, zorbalara reaya
Bilecekti insanlar kendilerini
Arıtacaktı tüm pisliklerden nefislerini
Olacaklardı dünyada hakka vekil
Olacaklardı insanlık için en adil
Muştusuydu onlar, tüm ezilenlerin
Korkusuydu onlar, tüm ezenlerin
Mekke onlara mezar olsa da
Dönmeyecekti hiç biri kurban kılınsa da

Böyle geçti günler yıllar
Böyle yükseldi Mekkede acılar

Derken kapılar açıldı insanlara
Özgürler saçıldı, Mekkeden etrafa
Görünürde kimi sürgün kaçıyor
Görünmezde her biri aydınlık saçıyor
Habeşte, Taifte, Medinede
Özgürlük için özgürler, her yerde
Bir ses yükseldi artık Medineden
Akın, akın geldiler, özgürler her yerden
Yeni bir dünya, yeni bir medeniyet
Bütün dünyaya yükselen yeni insaniyet
Artık her şey başkaydı ufuklarda
Yıllarca boğulan insanlık, aydınlıklarda
Dağılıyordu dünyanın zorbaları
Gülüyordu hasretli mazlumları
Dünya yeniden dünyalığına döndü
Karanlık, her köşede bir, bir söndü

Yıllar, yıllar geçti aradan
Seyreyle sen artık buradan

Ne oldu bu şarkı, bu heyecan
Boğuldu mu mateme, bu helecan

Ah dostum,

Geçmişte olan bu gün de oldu
Tarih bir kere daha hüzünle doldu

Özgürlük yine acımasız zorbaların elinde
Kurtuluş, kurtuluşu bilmeyenlerin dilinde

Aydınlıkla karanlık yine karışık
Zorba ile mazlum, zulümde barışık

Din yine, zalimin zulmüne ortak
İnanan yine, zalime köle bir bak

Dönmüş yine insanlar yalancı ilahlığa
Dönüştürülmüş yine elçiler, ilahlığa

İbadetler şahlaşmış, özü yok
Mabetler taşlaşmış, sözü yok

İnsanlar dağılmış fırkalara bölük, bölük
Soylar, soplar, izimler birer sülük

Soruyorlar insanları damarlarından
Besleniyorlar mazlumların kanlarından

Teslimiyet değil İslam, sanki isyan
Teslim değil Müslüman, sanki aşiyan

Namaz, namaz değil, şekil olmuş
Kâbe, Kâbe değil, taş olmuş

Hac, hac değil, insan yığını
Kurban, kurban değil, et kıyımı

İman, iman değil, kör taklit
İlim, ilim değil, mukallit

Tebliğ, tebliğ değil, lafazanlık
Cihat, cihat değil, borazanlık

Özgürlük, özgürlük değil, kölelik
Kurtuluş, kurtuluş değil, rezillik

İnsan, insan değil, nefsine köle
Millet, millet değil, tarihe köle

Dostum

Her şey karışık yine bugün
Sanki yaşanıyor yeniden dün

Tıkılıp kaldık nefislerdeki hıralara
Aydınlık hasretle bakıyor yollara

Seni, beni bekliyor aydınlık
Kaplamışken dünyaya karanlık

Özgürlüğün simgesi olarak
Mazlumun muştusu olarak

Zalimin zulmüne dur demek için
Çağdaş efendileri yok etmek için

Medinede yakılan kurtuluş ateşini
Bütün insanlığa ulaştırmak için

Seni, beni bekliyor kuran,
Tozlu raflardan inmek için

Seni, beni bekliyor kurban,
Kölelik zincirlerini kırmak için

Seni, beni bekliyor Yaratan,
İnsanın insana özgürlüğü için

Seni, beni bekliyor İslam,
Şana, barışa götürmek için

Seni, beni bekliyor iman,
Mükemmel insana ulaştırmak için

17.06.1989-Isparta

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 12.10.2005 17:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (3)

Mehmet Çoban