Seslendirilmiş şiirler Akrostiş = İnanm ...

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Aklına fazla güvenme
Kalbinle arkadaş değilse
Laftan sözden ötede
Aklın düşmeli hidayete

Kalbine fazla güvenme
Aklına arkadaş değilse

Tamamını Oku
  • Mehmet Asisa
    Mehmet Asisa 14.03.2009 - 19:48

    Üstadım şiir ve makale bütünlük içinde çok şey veriyor. Sizi candan kutluyorum üstadım.

    Cevap Yaz
  • Kemal Polat
    Kemal Polat 14.03.2009 - 02:29

    Tebrikler sayın Mehmetbey dostum. Şiiri okudum,
    Bana görede yazılmış gibi sanki. Sevdim hep dile getirdiğimiz akıl konusunu, inanç ve imanla tammamlanabileceğini güzel vurgulamışsınız. Ben payıma düşeni aldım. Dilerim başkalarıda alır.
    'Hikayesini sonra okurum, zamanım çok daraldı'
    Sevgiler, saygılar, tebrikler.
    Kemal Polat

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir 11.03.2009 - 23:34

    Şiiriniz ve açıklama yazınız üzerine, ne yazsak fazla gelecektir Üstadım. tam puanımla kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz 11.03.2009 - 23:27

    Akrostiş - İnanmak

    Aklına fazla güvenme
    Kalbinle arkadaş değilse
    Laftan sözden ötede
    Aklın düşmeli hidayete

    Kalbine fazla güvenme
    Aklına arkadaş değilse
    Laftan sözden ötede
    Bütünlük içinde
    Erişmeli hidayete

    Eylemine fazla güvenme
    Yalan, riya içindeyse
    Laftan sözden ötede
    Eylemin hidayete
    Mutmain bir şekilde
    Erişmeli sözden öze

    Deli divanedir
    Üşütmüş akıl
    Şaşkınca dolaşır
    Meczup, avare
    Estirir sözlere
    Yetişkin felsefe
    Eylemsiz düşünce


    MEHMET BEY ÜSTADIM ;

    UYARICI ,AYDINLATICI,GERÇEĞE VE KURTULUŞA CAĞIRAN BU HARİKA ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM.. BU ŞİİRİ DAHA İYİ ANLAMAK İÇİN VEL ASIR SURESİNİ OKUMAYA ADVET EDİYORUM ARKADAŞLARIMI..

    KUTLARIM SAYGIN AKLEMİNİZİ...AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz 11.03.2009 - 23:23


    Akrostiş - İnanmak

    Aklına fazla güvenme
    Kalbinle arkadaş değilse
    Laftan sözden ötede
    Aklın düşmeli hidayete

    Kalbine fazla güvenme
    Aklına arkadaş değilse
    Laftan sözden ötede
    Bütünlük içinde
    Erişmeli hidayete

    Eylemine fazla güvenme
    Yalan, riya içindeyse
    Laftan sözden ötede
    Eylemin hidayete
    Mutmain bir şekilde
    Erişmeli sözden öze

    Deli divanedir
    Üşütmüş akıl
    Şaşkınca dolaşır
    Meczup, avare
    Estirir sözlere
    Yetişkin felsefe
    Eylemsiz düşünce


    MEHMET BEY ÜSTADIM ;

    UYARICI ,AYDINLATICI,GERÇEĞE VE KURTULUŞA CAĞIRAN BU HARİKA ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM..

    KUTLARIM SAYGIN AKLEMİNİZİ...AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Yanmaz
    Hüseyin Yanmaz 11.03.2009 - 20:20

    çok anlamlı dizeler kutluyorum
    Çok güzel bir çalışma yüreğinize sağlık saygılar gönderiyorum efendim

    Cevap Yaz
  • Mustafa Ayar
    Mustafa Ayar 11.03.2009 - 09:55

    Mükemmel bir çalışma kutlarım sizi ve kaleminizi saygıyla

    Cevap Yaz
  • Berkay Kur
    Berkay Kur 10.03.2009 - 18:34

    Mükemmel bir akrostiş çalışma, ellerinize, yüreğinize, sesinize sağlık Mehmet hocam, usta kaleminiz hiç susmasın. Selam ve Saygılar.- Berkay Kur.

    Cevap Yaz
  • Mehmet Çoban
    Mehmet Çoban 10.03.2009 - 16:29

    Uzun bir yorum yazan Değerli Roju Rojin kardeşime...


    Koyduğunuz yorum için ne söyleyebilirim bilmiyorum.

    Zira söyleyeceğim her şeyi doğru da anlaşılabilir. Yanlışta.

    Ukalalık saymazsanız, öncelikle şunu söylemek isterim.

    Gençlik yıllarım. Ki 68 kuşağıyım. Okumakla geçti. Okuduğum kitapların sayısını dahi bilmem.

    Okumak denilince felsefi, siyasi, tarihi kültürel her şeyi okudum. Görüş, inanç ayırt etmeden.

    Şu kadarını söyleyeyim. Ülkemde Marksistlerin çoğu marksı okumadan okuyan biriyim.

    Alıntı yaparak koyduğunuz konuların tamamını geçmişte okumuş, tartışmış, kavgasını vermiş, ateist, dine inanan, seküler, liberal, komünist, solcu, laik her türlü insanla yıllarca fikir alışverişinde bulunmuş bir insanım.

    Onun için sizin nezaketen koyduğunuz ve okumamı istediğiniz konular hiç yabancım değil.

    Yabancım olmaktan öte hayatım.

    Hem de kavgasını verdiğim.. Uğruna cezaevlerinde yattığım hayatım.

    İnanç hangisi olursa olsun... İster tanrıyı kabul ister ret fark etmez.. Ön kabullerden ibarettir..

    Bilimi kendine tanrı edinenlerle, görünmeyen bir gücü kendine tanrı edinenler arasında özde hiç bir fark yoktur.

    Bilimin ürettikleri nesnel sonuçlardır. Ve bilim sürekli kendini yenileyerek gelişir..

    Gelişen, kendini yenileyen bilim ise hiç bir zaman işin gerçeğini bilemez.

    Zira öğreneceği çok şey vardır.

    Bugün bilimin benim sonuçlarım dediği şeyler, yarın yıkılabilir. Yok olabilir. Tersi ile sonuçlanabilir.

    Mesela; bugün elektriği elektroniği, fizikten, kimyadan, yaşamdan, kültürden silin...

    Ortada ne kalır.

    Halbuki bilim adamları elektrik bulunmadan dünya budur.. Gerisi fasa fisodur diyorlardı.

    Ha diyebilirsiniz elektriği bulanda bilim adamıdır. Doğrudur..

    Elektriği de bulan bilim adamıdır. Niçin bulmuştur. Çünkü inanmıştır ki, bilimin ulaştığı sonuçlar kesin değildir. Daha öğrenilmesi gereken, bulunması gerekenler vardır.

    İnanmak ön kabuldür.

    Birileri çıkar, ben tanrıyı inkâr ediyorum der. Bunun arkasından bütün fikri tezlerini, geliştirmelerini, bilimsel değerlendirmelerini ona göre yapar.

    Diğeri çıkar, ben tanrıyı kabul ediyorum der. Bunun arkasından bütün fikri tezlerini, geliştirmelerini, bilimsel değerlendirmelerini ona göre yapar.

    Peki değişen, değişecek olan nedir?

    Hiç bir şey...

    Allah'a ve ahirete inanmanın / inanmamanın sonucu ölüm sonunda ortaya çıkacaktır.

    Hepsi bu...

    Ancak insanlığın yaşamı vardır. Yaşamın somut değerleri vardır.

    Yaşamın, insanlığın somut değerlerine baktığımızda....

    Dün din kavgaları dünyayı kana buladı diyenler..

    Bugün din dışı düşünceleriyle çıkarlarını rüzgâr yapmış insanlığın canına okuyorlar.

    O zaman bilimsel gerçeklik nedir?

    Din dışı olup insanlığı soyup soğana çevirmek mi?

    Yoksa kutsal kitap Kur'anın dediği gibi, kafir / münafık olup insanlığı soyup soğana çevirmek mi?

    Yoksa adam gibi dürüst olup, ister din dışı ateist, ister mümin Allah'a tapar, düzgün insan olup, insanlık değerlerine, ilişkilerine saygı,sevgi sunmak mı?

    Dünya tarihi, felsefesi, ideolojileri, sözlerin kavgasını vermiştir.

    Yok şu doğru bu yanlış...

    Halbuki doğru yada yanlış hayatın kendi içindedir.. İnsanın yaşama sunduğu somut değerlerdedir.

    Bugün sol, ateist, liberal, dindar bu sınavda sınıfta kalmıştır.

    Benim garibime giden en önemli konulardan birisi de şudur.

    Bilimle uğraşanların din tarihini, dinsel tarihi, peygamberleri değerlendirirken, tamamen gerçek dışı bilgilere, yorumlara sahip olmalarıdır.

    Sanıyorum bu daha çok tepkisellikten kaynaklanıyor.

    Kısaca dostum...

    Ben toplumdaki din, din dışılık tartışmasında söylenenlere, yazılanlara, çizilenlere bakmam.

    İnsanların somut yaşamlarına bakarım. Ne diyorlar.. Ne yapıyorlar..

    Aynen kutsal kitabın dediği gibi....

    İman edenler, sözüyle, özüyle, eylemiyle birdirler..

    İster Allah'a iman etsinler..

    İster bilime iman etsinler..

    Bundan ötesinin olduğunu sanmıyorum.

    Sevgiler

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva 10.03.2009 - 16:20

    Aklına fazla güvenme
    Kalbinle arkadaş değilse

    Xoşuma geldi misralar eladır

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta