Azgın deli ırmak olur coşarım yatağımda,
_ Sesin gelince bana…
En çok *bebeğim* demenin özlemindeyim
Emme saati gelen aç bebek
Nasıl saldırırsa memeye kundağını parçalar,
Aynı saldırı hazırlığındayım aç, susuz, sütsüz
Sesinin geleceği anlardaki beklentide...
Nasıl sürüklenirse köksüz masum yosuncuk
Okyanuz diplerindeki alaboralarla, savunmasız
Yabancı sokaklara sürüklenirim yosunlarca
_ Sesin bana gelince…
Damarlarımdaki magma kütleleri
Püskürmeye hazırlanır ağır ağır
Susmuş yanardağ nöbetlerimdeyim dingin
_ Sesin bana gelince…
Şelalelerce kratere doğru yol alırım
İçimin tünellerinden deli ırmak gibi
Kayarak tepeden aşağılara önce usul,
Akarken sessiz, kızıl ve kızgın
Asi canavar olurum / lav'larım, ırmaklaşır...
Tüm ova, delta, vadiyi kaplar
Yakıcı, kızıl sevdaya dönüşür yeryüzü
_ Sesin bana gelince...
13.9.2005 - Adana
Kayıt Tarihi : 16.9.2005 15:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Olgun Ekinci](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/09/16/sesin-gelince-bana.jpg)
Yürek pınarların kurumasın hiç!!!
suskunluk en büyük küfür olsun susturanlara..!
tebrikler...
TÜM YORUMLAR (2)