Sesimin yankıları gecenin derinliklerinde,
Ansızın kulağındaysa eğer, neden diye sorma…
İnanmalı, inanmalısın gerçeklerin doğruluğuna,
Yalnızca paylaşanlar aşar engelleri korkusuzca.
Bir zamanlar gökyüzü maviydi burada,
Rüzgâr özgür eserdi dağlar arasında.
Şimdi ise sis var, yüreklerde buz,
Sokak lambaları gibi solgun umutlar uzakta…
Konuşmak zor, çünkü dinleyen az,
Güvenmek zor, çünkü yaralayan çok.
Bir yandan çocuklar büyüyor gözlerimizin önünde,
Bir yandan hayaller küçülüyor içimizde…
Bu ülke bizimdi, hâlâ da bizim,
Ama bir şeyler eksildi içten içe.
Ya vicdanlar sustu ya da korkular büyüdü,
Kimse duymuyor artık, ne ağlayanları ne güleni.
Ben sadece huzur istiyorum,
Bir sabah uyanıp içimin sessiz olmasını…
Ne başkasının acısını duymadan geçmek,
Ne de kendi acımı bağırarak anlatmak zorunda kalmak…
Gözüm uzaklara kayıyor,
Yeni bir başlangıcın hayaliyle…
Ailemle birlikte, başka bir ülkede belki,
Gözlerimizi kapatıp yeniden açtığımız bir yer…
Ama biliyorum, vatan sadece bir toprak değil,
Bir çocukluk, bir geçmiş, bir iz…
O yüzden bu kararsızlık, bu içe gömülme hali,
Gitmek isteğiyle kalmak zorunluluğu arasında bir çizgi…
Sesimin yankıları geceye karışsa da,
Bir gün sabaha çıkacak bu sessizlik de…
Ve kim bilir, belki yine inanacağım,
İnsanların iyiliğine, güneşin doğacağına…
26.05.2025 - Bursa
Sabit Süreyya SirerKayıt Tarihi : 27.5.2025 01:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hep beraber üstadım;
Belki de en çok karanlıkta büyür umut…
Şiirler gibi ince, anılar gibi derin olur bazı sabahlar.
Gönlümüzde yankı bulan her kelime, yeni bir yola niyet eder.
Varsın karanlık sandıklarımız aydınlığa çıksın,
Yolumuz açık, kalbimiz şiir olsun… ?????
TÜM YORUMLAR (2)