Ne zaman deprem olsa,
Nefesim kesilir birazda ben sallanırım.
Zemin mi çürük, bina mı, müteahhit mi?
Oturma izni veren yetkili,
Deprem şiddeti mi ?
Sorgularım da sorgularım.
Göremezsem cevapları yerli yerinde,
Şaşkın, tedirgin, kızgın
Huysuzlaşırım da huysuzlaşırım.
Ne zaman deprem olsa,
Nefesim kesilir birazda ben sallanırım.
Anlarım ki dolaplar sabitlenmemiş,
Üstüme üstüme geliyor tabaklar, çanaklar.
Kolonlarda ne zaman kesilmiş ?
Hiç haberim yok.
Sıvanmış duvarlarda çatlaklar,
Yarıklar tarafımca kapanmış,
Kimseye de sözüm yok.
Kendi kendimi yer bitirir,
Kendi kendimi yargılarım da yargılarım.
Ne zaman deprem olsa,
Katlana katlana büyüyen yardımlar gelir aklıma,
Yerine getirilmeyen vaatler,
Kabul görmeyen dilekçeler,
Kentsel dönüşüm denilen karmaşık hikayeler.
Nefesim kesilir, sallanırım da sallanırım.
Ne zaman deprem olsa,
Gözlerimin önüne gelir o hazin fotoğraf
Bedenini sevdiklerine siper etmiş baba
Çocuğu kurtarılmış, eşi enkaz altında
İçim acır, yüreğim dağlanır.
‘’ Sesimi duyan var mı ?
Sesimi duyan var mı ?...’’
Nefesim kesilir, sallanırım da sallanırım.
Mustafa Çetinkaya / 26 Ocak 2020
.
Mustafa Çetinkaya
Kayıt Tarihi : 27.1.2020 22:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Teşekkür ederim.Selamlar,saygılar.
Bireysel dünyasından taşıp ülkesiyle, milletiyle nefes alıp veren sevgili şairi kutluyorum.
Teşekkürler Sedat kardeşim.Güzellikler diliyorum.Selamlar.
TÜM YORUMLAR (2)