Sesim Eskitir Bütün Merhabaları
Önce gözlerinizi gördüm, buğulu, ıslak ve yağmurlu bir camın arkasından.. Soğuğunuz üşütüyordu bütün iklimleri.
Nefesim ah nefesim, yetmiyordu saklandığınız camların nemini gidermeye. Öyle yoruluyordu ki aklım,
gözlerimi her zorladığımda, biraz daha flulaşıyordu, resminiz.
Biraz daha hoşça kal yakınlığıydı duvarlardan üstüme yürüyen gölgeler.. Bütün mumları söndürmüştüm
oysa.. Gölgelerin büyümesini anlamadım sadece..Büyüdükçe üstüme düşmelerini anlamadım..
Nasılda sarıyordu yalnızlığın sıcak sevgili kolları...Hoşça kal türküleri ağlatırken kulaklarımı, göz
bebeklerime düşüyordu,gölgenizin son kıvrımı.
Biri giderken hepmi büyür böyle aklımızın en derin mahzenleri. Neminde bu kadar vahşimi çürürmüş en çıplak hali bedenin..
Haydi bir şarap şimdi, bir kadeh kırmızı, bir tutam yağmur. Ve bir hasret türküsü söyletin,
gidemeyenlerin çıkışsız yollarına..
Unutun baktığınız saatlerin sarkacında asılı duran silüeti..
Unutun güneşte kalsın anılarınız.ateşe atın, yakın her şeyi..
Takvimler yaprak döküyor bu günlerde..
Nasıl özlüyordum bilemezsiniz.. Şimdi yokluğunuzu saklıyorum, bir daha açamayacağınız naftalinli
sandıklarımda. Giderek ısınıyor hava, kayboluyor camlarımın buğusu.
Güneş yükseliyor alabildiğine, tıpkı camlarda ki iziniz gibi siliniyor gözleriniz.. Güneşe duvak takıyorum simsiyah.
Anlamadığım yine şu gölgeler..Nasılda ayaklarımla bütünleşiyorlar, nasılda takip ediyor adımlarımı..
Kulaklarımda hoşça kal yarın, sesimde acıklı bir çığlık, gözlerimden dünkü yağmurun son damlası sızıyor..
Biri giderken, hepmi böyle düşer gölgeler.hep böylemi ıslanır çorak çukurova..
Şimdi nihavent bir şarkı söyle sesim kimseye etme şikayet titreme bir kez. Bağır sesim. Giderek hava
ısınıyor. Güneş onikiden vurduğunda, buharlaşır gözlerimde ki son iz.
Ve siz gidersiniz..kulaklarınızda hoşça kal yarın.
Sesim eskitir bütün merhabaları.. Hoşça kal dememişsem eğer, hiç merhaba dememiş olmak içindir.
Uzaklığınız Parmaklarımın buza kesmesi..
Uzaklığınız, takvimlerin son yaprağı..
Uzaklığınız saçımdan tırnağıma acının
zenginliği.. Gidemem şimdi kal dediğiniz yere.
Aklımda ki işgalinizi sevdim, hiç hesapsız.
Dönemem şimdi, mevleviler çoktan tamamladı tavaflarını.
Kalbimde ki kıbleyi sevdim, hiç sorgusuz..
Sonra gözlerinizi koydum yollara,bakışlarımı kattım en sıcak haliyle..
Her gün benden bakın diye kendinize..
............................................ Kendine iyi bak yarın, okyanuslarında korsanken bile, bu günü sevdim...
Hesapsız bir yarın için..
Hesapsız bir tek gün için, sesim yine eskitir bütün merhabaları.
Güler AtaşKayıt Tarihi : 2.8.2007 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'kabem sensin, yüzüm sana dönerim
mihrabımdır kaşlarının arası...' pir sultan
kıblen şaşmasın can dost...
TÜM YORUMLAR (2)