gelmelerin peşinden gitmelere yol çizildi
bir ucu bana, bir ucu sana varan
istasyonun duvarlarına asılı kaldı mutluluk resimleri
her durakta bir renk bıraktık tozuna bulanmış trenin
bakışlar yolladık birbirimizin ardından
duman duman vagonların pencerelerinden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
gelmelerin peşinden gitmelere yol çizildi
bir ucu bana, bir ucu sana varan
istasyonun duvarlarına asılı kaldı mutluluk resimleri
her durakta bir renk bıraktık tozuna bulanmış trenin
bakışlar yolladık birbirimizin ardından
duman duman vagonların pencerelerinden
her durakta biraz daha yaşlandık
biraz daha gömüldük karanlıklara
adını yolculuk koyduk vedalarımızın
yol yaptık bilinmezleri ayak izlerimizi görmeden
gölgesini kaybettik yüzümüze yansıyan umutların
geçmişi yorgan yaptık içinde boğulduğumuz aşk denizine
işte tam orda çizdik rotasını yaşananların
bir nokta koyduk
veda
en acı veda
rayların metal sesine karıştı
sesi kulaklarımdan silinmeyen
Çok güzel dizelerdi zevkle okudum yüregine sağlık.
adını yolculuk koyduk vedalarımızın
yol yaptık bilinmezleri ayak izlerimizi görmeden
hayatı trene yaşanmışların başlama ve bitişini ise istasyona benzetmen çok güzel.yaşanan hayatlarada bir istasyondan diğerine doğru yol almaktır.her istasyonda bir hatıra,bir anı bırakmaktayız ama başlangıç ile bitiş arasında ki fark ise gittikce yaşlanmışlığı bildirmekte.en kötüsüde acı vedalar.hayatın gerçeğini anlatmışın yüreğine sağlık Miray.çok güzel bir şiir.10 puan
istasyonun duvarlarına asılı kaldı mutluluk resimleri
her durakta bir renk bıraktık tozuna bulanmış trenin
ŞİİRİN TAMAMI GÜZEL AKICI OLMAKLA BERABER
EN ÇOK BURAYI SEVDİM
HARİKA İMGELER KUTLARIM BİRGÜL HANIM
HELALİNDEN +10 PUAN DAHA
güzel , okuması zevkti..yalnız geçmişte yaşamamak lazım gerekli ders çıkarıldıktan sonra ısrarcı olmanın manası da yok...saygılar
teprikler efendim
kaleminize sağlık
Duygudum her seste sen varsın.
Aldığım her nefeste sen.
Bilmezsin yok olduğumu sensizken.
Ben sensiz bir hiç bile degilken.
Şimdi gidiyorsun elveda bile demeden..
Yüregine gönlüne sağlık, çok güzel ve duygusal bir çalışma, ben de yukarı bu duygusallığa bir iki damla katayım diye karaladım bir kaç satır..gönlüne saglık..
en güzel sen söylerdin adımı
içime işlerdi nefesin
sesin
kulaklarımda kaldı
TEBRİK EDERİM HARİKA
birgül hanım ;
derin bir sevgiyi anlatan çaılışmanızı beğenerek okudum..
kutlarım saygın kaleminizi.tam puan 10...Akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz.
Dugulu güzel bir şiir okudum.
Gönlünüzdeki sevgi ışığı sönmesin.
kaleminiz daim olsun.
sevgiyle kalın
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta