Ses vermeyeceğim
Tıynet “Hayye alel felah” demeden önce
Gırtlağım ıslatıp, şubat soğuğuna
Bekleyeceğim ayakta, dimdik!
İftitah tekbirine değin
Özlem doluyum secdelere
Vecd ile bakıyorum mihraba
Yumulmuş bir göz aralığı alacasında
Yırtılıp atılmış istidalar uçuşur
Kurşun kadar ağır duruşun!
Akra karinesiydi, yüreğimde yitirdiğim
Sen diye birisi yok, kafamda bitirdiğim
Ses vermeyeceğim
Ezanla hutbe arası sükûtum
Talibim, Cuma sevabının ecri misline
Namaz duruşu, mermer sütun gibi yalın
Minberden inen ses o, sineme dokunur
Kulaklarımda hiç aralıksız, iç ezanlar okunur
Kanatlarından, dökülen merhamet gibi bir kuşun
Aksanımı kuşatır, kapsar, çepeçevre
Bağışlanmayı umduğum huşun
Ses vermeyeceğim
Günaha davet çıkaran yoruluşuna
Tanrı şahidimdir; ne kadar şükretsem de az!
Elleri ellerime değmemiş var oluşun
Ne nasihat., Ne nasihat edecek halim
Kimse zalim olamaz, bana benim kadar
Bana düşman, benim nefsim zalim
Sessizim., Ağız dolusu bu aralar
Sessizim, dokunanı yakacak kadar
İçin için yangınım, şuur altında
Kıyamete talim var..
Ses vermeyeceğim
Çevirip başını, “Vedduha” ya
Selam verinceye kadar..,
20.02.2009
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 20.2.2009 22:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ses vermeyeceğim Çevirip başını, “Vedduha” ya Selam verinceye kadar..,
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!