Uykusuzluk daraltır içini yatak dar gelir
Uyumadığın uykulardan uyanırsın
Onlar ana kucağında unutuldular
“Gidip elimi yüzümü yıkayayım.” dersin
“Ben miyim bu aynada gördüğüm? ”
Gözlerin şişmiş morarmış
Ayakların sarhoşlar salona geçerken
Kimin yası, nedir bu sessizlik?
Aç radyoyu kır belini sükunetin
Kimin sesi bu, hangi şarkı çalıyor
Pencereyi aç sabah serinliği sana iyi gelir
Kan çanağı gözlerin nemlenir
Sevimsiz, renksiz bir gökyüzü, çıplak ağaçlar
Tarifi imkansız bir keder sarar yüreğini
Pencere de cıvıl, cıvıl iki aşık serçe
Kulak kabartırsın derinden gelen sese
Pınarlardan şırıl, şırıl akan su gibi berrak
Gökte uçuşan kuşlar kadar özgür, şen şakrak
Kapıya koşarsın pür telaş çıkıp istersin
Tez elden duyduğun sese ulaşmak
Bu ses kimin?
O ses senin sevgilin…
Dinmez Er / Çeşme / 2011. 10. 11 /
Dinmez ErKayıt Tarihi : 12.10.2011 00:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Dinmez Er](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/10/12/ses-184.jpg)
Çaba boşadır hep
sessiz kalmamamız dileğiyle
Sevgiyle kalın
TÜM YORUMLAR (3)