Dünyanın incisi,Peygamber'in övgüsü
Sefaletin tükendiği,aşkın merkezi
Dinlerin beşiği,hoşgörünün efendisi
Fatih'in sevgilisi,şehitlerin gözdesiydin
Haliç'in daha berrak,gökyüzün ana kucağı
Her köşe başın erenler ocağı
Akşemseddinlerin,Eyüp Sultanların bucağı
Neler oldu sana,anlat İstanbul?
Herkes günü birlik değil,saatlik yaşıyor sanki
İçeriden oyuyor,dışarıdan kemiriyor birileri
Ne Zincirlikuyu, ne Karacaahmet ne de Zebani
Kendine gel artık! Uyan İstanbul!
Daha ne kadar yükü kaldırır bilmem bedenin
Madalya sana değil; yüzüne çarpıp gidenin
Timsahları bile çıldırttı,derdin kederin
Otur yanı başıma,haykır İstanbul!
Nedir seni sensizleştiren?
Bizans'ın bedduası,Haçlının büyüsü mü?
Terörün sara nöbetleri,yetimlerin ahı mı?
Dedemin seccadesi,bacımın örtüsü mü?
Kendine gel artık! Konuş benimle!
Yeniden fethetmek isterdim Seni...
Burçlarına dikmek ninemin kutlu sancağını
Yiğidin hakkını yiğide,Fatih'in hakkını Fatih'e verip,
Ve sonra doyasıya sohbet etmek,
Yüzyılların acısını çıkarırcasına.
Kayıt Tarihi : 19.4.2006 15:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)