Serzeniş Şiiri - Yaşar Cesur

Yaşar Cesur
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Serzeniş

Bir dünya vaad edemedim sana ki,
Uzun boylu, son model kadillak araba.
Bir dünya vaadedemedim sana ki,
Boğazda dayalı döşeli bir yalı,
Veya pembe panjurlu bir ev...

Ben derim; alışılmamış bir suratım
Hatırlatırım, bakır renkli dalgaların yalnızlığını
Ben ki, harman samanında, tozunda geçirmişim
çocukluğumu...

Anızlar batmış ayaklarıma ki, ağlayamamışım
Sonra çoban olmuşum güzelim...
Böğürtlenler yırtmış ayaklarımı
Çakır dikenleri dolmuş diz kapaklarıma
Kekik sürmüşüm merhem diye...

Losyon, esans, sprey bilemeyiz
Sabun ve ter kokar tenimiz
Yeşil incir balında pişmiş
Ağustos ayında çatlayan dudaklarımız....

Anlımız çentiktir, suratımız kırışık
Temmuz güneşi nakış nakış işlemiştir çehremizi
Ama bu güneş ki; sevgi doldurmuştur gönlümüzü
Lakin, sen bu sevgiye inanmadın gülüm güzelim
İnanamayacaksın da...

Biz kurabiye kek çukulata görmedik, yiyemedik
Çağlaların kürk yırtmasını bekledik, güneşli yağmurlarda
Uç vermesini bekledik ceviz kavlaklarının.
İşte böyle, gülüm goncam güzelim
Hırçın, fakat sevgi doluyuz.
Eğer sevebilirsen...

Eller, altın verir, ruj, allık sürer yüzüne
Ben, altın yerine gönlümü verdim.
Canımı da mı.........?

Ellerine oje yerine ceviz kınası yakardım,
Kekik çiçeklerinden ruj, etli dudaklarına,
Gelinciklerden allık şakaklarına...
Kır çiçeklerinin; morlusundan, sarılısından
Allısından taç örerdim dalgalı saçlarına.
Ah! Gelinliğini papatyalardan örebilseydim
Diye düşünmüştüm.
Sevmiştim be güzelim.
Seviyorum da...
Ama sen...

1987

Çetrefil.

Yaşar Cesur
Kayıt Tarihi : 5.5.2010 22:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yaşar Cesur