Ah vurdum duymaz hallerim,bir atın kişnemesi gibi iççekislerim,
Ah içimdeki sönmek bilmeyen yangın yeri,sen söyle bana cehennemin hangi ateşine peşkeş cekeyim seni ve bu enformatik etrafı aynalar ile çoğaltılmış geçmişimin verdiği yosun kokusunu..? ?
Peki ya paleotik ve demircag'dan kalan neolitik beyin moleküllerim ne olacak,ne zaman itiat edecekler bana...? ? ?
Ah
Kükreyen ejderin yarası yüreğim seni ne zaman çeltik tarlalarına sevgi tohumu niyetine ekeceğim...? ? ?
Peki ya tanrı sen-! ! !
Elinde çoktandır düşürmediği tütün,
Kafasinin içinde ekşi bir balgam tadı veriyordu artık,
Ensest bir ilişkinin üstüne allah-u ekber demek gibi birşeydi,
Hal-ì
, hal-î -m
72 tane vaha tarafından ırkçılık ile karşılanmıştı,
zamana yayılmış bir çığlık duyulur anaların öfke ve şefkat dolu yüreklerinden,külliyeler ve manastırlar şahitlik eder kadim din ve kültürler ile,
habire acı yoğururlar yüreklerinden insanlığın olağan sessizliğine ve bir hawar kopar ağızdan edi bese diye,işte o an utanır adamlar iradelerine benzin dökerler yanmaz ana yüreği gibi,
utanırlar,utanırız...
bir buram utamı bir kaşık ile yüzlerine sürerler unutmamamk için utançlarını...
Evrenin rahmi çok dar jan,
Sana sığınıyorum,avuçların bile yeter bana;
Şefâat,şefkat,farz-ı misal göz yaş'ınım jan,
Öp alnımdan kaderim toz olsun,
Ben neden bu kadar ayarsızım..
Sorular neden sorular,
Evrenin Rahmi'ne sığmamak Nasıl bir duygudur? ? ?
Ahh
Tanımadığım bu acılar neden var,
Diriltmeyin anadili yasaklanmış duygularımı,
Bir not düşüyorum kalem ve kağıda....
Evet bir kadın resmedilen bir kadın düşünüyorum bağri yanık Bahtı yanık bir kadın düşünüyorum...
İntihar surgusunu beynine çekmiş bedeni beş parça ve kristal lere burunmustu yüzü
çıkardı bedeni üstünden mor mevsimi..
Ve gülümsedi. bir kez daha umut veriyordu bizlere..
Sırtında bin yılların hegomonyasi taciz verdi önümüze insani cinsiyet lere böldük eşit parçalara...(kadın ve erkek diye)
Moruğun yüzü prezervatif beyazını andırıyordu,elli'li yaşlarında hemde asansör boşluğunda idi,
kırmızı burnun üstünden neşterle estetik kamyonu geçmiş,dal dal dökülmüş saçları koca bir çınarı anımsatıyordu ve nefes nefese idi,
bir atla sevişmiş gibi yorgundu,bok çukurunu andıran ağır bir koku vardı üstünde; ter ter oluk oluk kan damlamıştı yüzüne gözüne,
birbirine kenetlenmiş parmakları mastürbasyon banyosunda kullanılan yosun kokulu sabun gibi,avuç içlerini terletiyordu;
yüzellilik gömleğinin sol kolunun ilk düğmesine sıcak vede ekşi bir tuz ruhunu andıran bir damla rimel bulaşmıştı....
-sordum.kaçıncı kat bayım...? ? ? ?
Her umut yitirme;
İçindeki nefret köpürcüklerinin dışa vurumudur...
Gidiyor atlılar çok mu geç..? ?
Çok geç;
Gitti atlılar
Bitti umutlar
bir kalbe hüküm giydirmek nedir bilirmisin yada söz düellosu olan sevgi figürünün realitesini...? ? ?
pekiya iççekişsel anatomi mi...? ? ?
sosyal demokrasiyi,emeği,sevgiyi,işçiliği,en önemlisi acizlik nedir bilirmisin...? ? ?
Kabul edelimki ağzımız foseptik bir bok çukuru gibi,
Eril,cinsiyetçi,küfürler ediyoruz ya,
Îste onları ğöge kusmak gerek,af dilemek tüm herşeyden ve insanlıktan,
Tam af dilerken ölmek gerek,kalbim utanç müzesi sanki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!