Servis - I Şoförler Tarihine Giriş

Akın Korkmaz
460

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Servis - I Şoförler Tarihine Giriş

Yeni işe başlayalı henüz daha üç dört gün oldu
Merhum İçerenköy servisi tedavülden kalkmış
Biraz yapay zekâ ürünü biraz Selman Ağa yorumu
Kaderde birkaç günlük Fındıklı’ya sürgün varmış

Kavga dövüş içinde Küçükbakkalköy’e tayin çıktı
Şoförümüz Hasan Abi ilk görüşte asabi bir adam
Sabahları bir sen eksiktin der gibi yüzüme baktı
Biraz soğuk başlasak bile dostluğumuz pek yaman
Camın önünde sarı renkli pişmiş kelleler sallanırdı
Kaptanın sevimli torunu dikiz aynasından bakardı
Bazen o fotoğraflardaki çocuğu almaya bile giderdik
Tam olması gerektiği gibi Hasan Abi’yi sayar severdik

O kısık sesi, yanık teniyle Bizimkiler’in katiline benzer
Arkasını görmekte zorlanan hep ileri görüşlü bir kaplan
Hiç içime sinmese de emniyet şeridini ağlatır bir güzel
İpek Hanım’ın önderliğinde haydi o ipek eller ceplere
Kul hakkı paha biçilmez ama paralar toplanır sağ baştan
Kaptan ne tutulan dileklerle ne de can cananla barışık
İki keçi inadında servisin dilekleri kabul olacak gibi değil
Trafik üstüne ufak kavgalar, bizimkinin aklı biraz karışık

Bunca sıkıntının üstüne ehemmiyetsiz bir kaza yaptı
Önünde seyreden servis aracının uzun farları kırık
Aksi huysuz adam öfkeyle gelip bizim servisi bastı
Mezarlığın orada inip iki servisi sanayiye uğurladık

Uzun süreden sonra Kayhan Tomruk direksiyonu devraldı
Yeni kaptan sadece bir sokak ötemde uzaktan bir komşu
Zorlu salgın günlerinde sıkı ağzına Fenerli maske takardı
Kim bilir belki de son yıllarda konuşmaya hiç yüzü yoktu
Biz ne yapalım efendim o renkler artık kendisinin sorunu
Bizimki kalp krizi geçirmiş olsa bile halı sahada maç yapar
Kaya gibi, tomruk gibi sağlam eski toprak umarım çok yaşar

Geleneksel ihaleden sonra garibim Ferdi’li günler çıkageldi
Arabesk camiadan Ferdi Baba değil genç gariban bir adam
Ne yalan söyleyeyim dostlar şoförler içinde en sevdiğimdi
Ferdi kardeşimin ağzı var dili yok, saygı desen tastamam

Ani bir kararla Savaş Taner ta Gebze’den kalkıp bizi aldı
Hani insan olanın insan olana yapmayacağı bir zülüm
Çektiği çileye rağmen bir hatam var mı diye soran adamdı
Bu zamanda böyle incelik, Allah yolunu açık etsin gülüm
Bağdat’tan dönen yanlış hesap gibi Ferdi servise devam etti
Taner Bey’i hayırla hatırlamak için sadece bir gün yetti

Yeni ihale, yeni araç ve inanmayacaksınız ama yeni kaptan
Bu Çetin değil miydi dört günlük İçerenköy servisini çeken
Çileli güzergâhı görünce bizim çetin ceviz çatladı en baştan

Elinde kolonya boynunda kebapçı mendiliyle Tahsin Kaptan
Her dediğini anlamasam da muhabbet etmeye hevesli biri
Bolca durakları ezberlerken haftaları yıkıp devirdi zaman
Hafta sonları belediyenin emektar çöpçülerine servis çekerdi
Adamcağızlar ne yapsın canım ekmek aslanın midesinde
Biz huylanmayalım diye koltukları kolonyayla yıkayıp silerdi
Sabah vakti bizim ilk durakta açılmayı bekleyen bir manav var
Manavdan gelen iki adam ellerinde para çantası birini bekler
Sonra siyah renkli arabadan hayli esrarengiz bir adam çıkar
Sıcak paralar bagaja yüklenince bütün arabalar çekip gider
Meraklı köfteci gibi Tahsin Abi adamları pür dikkat izler
Ya adamlar manav değil de mafya olsalar ne olurdu acaba
Ne gelirse meraktan gelir hesabı ayağımıza sıkardı herifler
Anadolu Lisesi’nin önünde ehliyetsiz veletler bize çarptı
Küçük bir araçtan fırladı sekiz on tane genç yaşta işçiler
Ah Tahsin Abi kavgalı gürültülü güne beni tanık yazdı
Orhun Anıtları’ndaki büyük vezir Tonyukuk beni andı
Tahsin Abi’nin hastalık derdiyle ikinci Tomruk dönemi
Allah’ı var her ikisi de istikrarlı geçen uzun dönemlerdi

Bayram Bey’den çıkagelen bir ufak tasarruf hamlesi
O zaman hangi bayram hangi seyrandı hatırlamam
Dağ dağa kavuşmasa bile Ataşehir servisleri birleşti
Sadece iki günlüğüne bir de Cavit Kaptanımız oldu
Küçükbakkalköy’ü Ataşehir Bulvar’a bağlayan adam
Ortak rotanın belirlenmesi işini damat beye sordu

Yeni ihaleyi kazanan sanki yeşil Karadeniz’den Kral Arthur
Demokles'in kılıcı gibi başımızda yalama olmuş Excalibur
Yok canım yok işin şakası bir yana en renkli dönem Altur
Fahrittin Takıcı Abimiz yer altı babalarından ünlü sima gibi
Aracın saatini gösterip sabah bu saate uyun demez mi?
Ah saf dilli abim, insan binmeden o saati nasıl görecek
Şeytan tüyü olan kaptanımız daha ilk günden sevilecek
Bu bir laz fıkrası derken Ordu kanadından hemşerim çıktı
Fahrittin Abi arkasındaki Işık Hanım’ı cennetlik saydı

Akşam işim var deyip geri dönmeyince Aydınlık günler başlar
Gümrüğün şahmeran tırları süzülüp boynumuza dolanır ya
Dövmeli sakallı genç cingöz bir adam yoğun trafikle başa çıkar
31 kişilik bir külüstür ve eski taksicilerden Aydın Yerlikaya
Tam üstüne çalışınca oluyor yazmalık çimenlerde yolda kaldık
Bu yalnızca bir siftah biz bu külüstürün oyuncağı olup çıktık

Becerikli Aydın kaptan önce hastalanıp bir hafta rapor aldı
Servis gelirinden usanıp uzun yol tır şoförü olmak isterdi
Hastalıktan sonra o da geleneğe uyup sırra kadem bastı

Şoför ihalesi bizi yarı yoldan almış olan Kerim Bey’e yıkıldı
Kerim Kaptan uçak pilotu gibi halka seslenmeyi çok severdi
Hele trafikte sinirlenip mal değneği demesi ise bir başkaydı
Kimi pek karşılık vermese de vaziyet benim hoşuma giderdi
Hortlayan arızalarla külüstür gün aşırı geç gelmeye başladı
Araç kapısını levyeyle açan Kerim atın kaçırdığı Badi Ekrem’di
Ülke ekonomisinin yerle sekban olduğu bu zor günlerde
Yedi sekiz taksi tutup İstanbul’dan Gebze’ye kadar gittik
Öndeki servisi takip et evlat demek muasır medeniyet seviyesi
Hafta sonu bir tur adına Bolu Dağı eteklerinde tavşan gibi sekerdi
Yolculara aracın fotoğrafını atıp Allah’ını seven gelmesin dese de
Paracıklar peşin ödendikten sonra yolda kalmak tehdidi nafile

Tahminimce Rizeli havasıyla sırada Demirci Ali Haydar
Akşam araç kalkmadan en arkaya yanıma gelip otururdu
Yüzünden gözünden belli ilk fırsatta kaçıp gidesi var

Bir hafta oldu ya da olacak Ali Haydar da kendi yoluna gitti
Cem Daldaban araç arıza yapmasın diye düşük hızda sabit
Bir gün ansızın atletini sıyırıp kalbine takılmış pili gösterdi
Biz yoldan şikâyet ederken onlar kendi canından mustarip

Sonra şehir efsanesi Mehmet Akif Baba teşrif ettiler
Daha ilk günden bizim serviste bir sıkıyönetim havası var
Bahtsız kralın en baba yasakları gökten zembille indiler
Kimilerimiz onu çok severken kimilerimiz de illallah etti
Nevi şahsına münhasır kişiler hayatı en uçlarda yaşar
Sol yanına astığı kıytırık zarlar her nedense hep yek
Yolda takıştığı şoförler için patlamaya hazır deli fişek
Vallahi de billahi de muadilini bulmak bir hayli zormuş
Zehir gibi güzel kafasını simetrik bir hastalıkla bozmuş
Milli Şoförümüz Mehmet Akif şöyle sesleniyor ulusa
İster hademe ol istersen kelli felli bir kuruma başkan
Arabamdan inerken ne olur şu lanet olası perdeni topla
Akşamın zifir karanlık vakti herkes evine çekiledursun
Mehmet Akif ve ben aracı son durağa park ederdik
Bir o anlatır bir ben derken dertler kederler yok olsun
Yeni vukuat ve maceralar için sabahı iple çekerdik
Yüksek hararetin içine iki de küçük kaza sığdırdı
Aksi bir günde belediye otobüsüne sırtını yasladı
Böyle şöhreti büyük adama belanın uzunu yakıştı
Bunca şoför içinden hala görüştüğüm tek dostumdur
Evet efendim az buçuk deli olduğumuz doğrudur

Sırada Avrupa’da direksiyon sallamış Arif Koçyiğit
Yol sürüşü temiz sakin, hafıza dersen benim gibi az
Bir hafta sonra oda gitti hiç değilse dostça helalleşip

Sonra aksakallı nur yüzlü Mustafa Veli Abimiz geldi
O yalan dünyadan geçmiş ahirete çalışan bir yolcu
Yeni güzergâha ayak uydurmak Hacı Abi’ye zulüm idi
Bereket ki akşam yol üstünde bir güzel cami buldu

Aracı hacının mübarek ellerinden Hüseyin Dübüş aldı
Güya herkes gibi bir iki gün dişini sıkıp çekip gidecekti
Belki torpidonun üstünde demlediği çay inadını kırdı
Sonra efe boy tespihin iri habbelerini hunharca çekti
Radyoda çalan yanık türkülerle ağam kendinden geçti
Usta motosikletçiler gibi merkez kaç kuvvetini yener
Kalabalık yollar, yağmurlu virajlar olsa ne yazar sanki
Tam da yerinde ağır taş, sırat köprüsünü sıyırıp geçer

Akın Korkmaz
Kayıt Tarihi : 20.4.2023 22:34:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!