Yenilmişim gerçeklere
Çok kördüğüm var, ben çözemedim
Gömülmüşüm hayallere
Bir sevdiğim var, ben sevilmedim
Dağ beni aşar
Gavur Dağı’nı geçerken
Gönül verdim bir güzele
Jandarmalar teslim aldı
Dayanamadım ben güzele
Diyarbekir bana küsmüş
Dünyalara değişemem sandığım
Bahçelerden çiçekleri çaldığım
Onun için ateşlere daldığım
Bir zalimin ihanetiyle yandım
Dağlar, dağlar
“Umutsuzluk insanı yüreğiyle baş başa bırakır çoğu zaman Simyacı’daki delikanlı gibi”
Seni sevmek yürek ister
Her yürek bir çiçek ister
Her çiçek gibi sıra sende
Sen de artık sol yüreğim
Ötelerden bir ses geldi
Efkar efkar vurdu dile
Yağmur oldu döndü sele
Boşuna ağlar mı insan
Derdi varsa ağlar insan
Akşamüstü hüzün çöker
Ankara’nın çehresine
Işıkları çabuk düşer
Evlerinin perdesine
Benim derdim bana yeter
Behey hatıralar, behey sevdalar.
* kuluçi malaçi
kaçibaçi kambalaçi
hokus pokus simsalami
Sen çıkıca sokaklara
Güneş üstümüze düşer
Çal kapımı kır gitsin
Yokluğun vurmasın kapıma
Sevmek zor, çok zor
Darmadağınık
Bekledim susarak
Böyle ağır sevdaların
Yükü benimdir
Mecnun, Kerem gönüllerin
Teki benimdir
Dağ gibiydim
Bu şehrin duvarları
Delidir iflah olmaz
Üstünden tank geçer
Arlanmaz uslanmaz
Duvarlara yazdıklarım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!