Gece erken başladı sancılar,
Göğsümün sol yanında ufak bir ağrı var,
Gözlerimi açtığım da,
Başımda bir doktorun terini siliyor hemşire abla,
Kulağımda Latince perikart sözleri,
Sonra birden kelimeler değişiyor,
Soğuktan olmalı
Göz bebeklerim gidişine donmuş,
Rüzgardan senli yanlarım kırılıyor,
Dışarıda kar yağarken,
Tüm hücrelerim gidişine yanıyor,
Fırtınalarda kül olmuş hüznüm,
sessizlik olmalıydı bu gecenin rengi,
sensizlik kadar engebeli,
ve üzerine yakılan umut dolu bir
mum alevi,
yalnızlık dudaklarının arasındaki melodi kadar sessiz çaresiz,
sözlerim,
İstanbul karlı birazda dumanlı
Taşınmak zor tabiki bunca yalanı dolanı,
Kaldırımlar bertaraf
Trafik kilitlenmiş,
Bunca karmaşa arasında birde cinayet işlenmiş,
Polis telsizleri durağansız, susmuyor.
K-ayıp
/bunca zaman susturmaya çalıştığım tüm duygularım kayıp
sana okutmaya kıyamadığım şiirlerime ayıp/
/zamanın denizine saldığım yüreğim
Uzaklaşıyorum,
akrebin yelkovandan kaçabildiği kadar,
yakalanıyorum her saat başı benliğime,
düşlüyorum,
kıyısı olmayan bir deniz,
ve sen yüzmeyi bilmiyorsun
Bir Sevgili olmalı
Görsellikten arınmış ruhunu sevebilen,
Sessizlik kamçısıyla dolanırken odanda,
Sesini duyabilen,
Aynaya baktığında benliğini yitiren
Gözlerinin iris'ine gözlerini düşüren, karşılık beklemeden,
/toprak esmerliğindne utanma/
ökseme tutulan kırık bir kelebek kanadıydı gittiğin zaman
gökyüzümün tuvaline karanlık damlarken
çatlayan rüzgar sesine nefesimi sürerdim
bıraktığın karanlığa adını sayıklarken
Oktav oktav kulağımda çınlayan hüznün sesi,
gam olur saplanır yüreğime,
anlasanıza,
yalnızlık paylaşılmaz,
iki ucu ben oldum sevdanın değneğinde,
yazdıkarım da olmasa kim inanır ayrılığıma,
Şiir yazmak değil şiir yazmak
Şiir yazmak anlamak
Mazide yaşamak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!