Bunca yıldır gurbet elde gezerim
Yüreğimi taşlar ile ezerim
Sıl'a'şkıyla doldurur da içerim
Babam ne yandadır gösterin bana
Dolaşsam da dağ taş demeden
Balık olup içinde kaybolduğum
O derin gözler sendedir sende
Ok edip kirpiğin ile deldiğin
O yaralı sine bendedir bende
Bülbül dile gelir feryada başlar
Gül dalında feryad eden ağlayan bir bülbül var
Kim bilir koca yüreğinde aşık kaç narı gül var
Dedim bülbül yeter zarın yürek dayanmaz artık
Figan ettin paylandın n’olur sen de bir gülüver
Ben gülemem hep ağlarım derdim yüce dağlardan
Yar aşkına câmdan câma dolarken
O beni içmez de yerlere döker
Aşkı için ayaklara turabken
O beni çiğner de yüzüme bakar
Ben ki bağlarda bir hevenk engürken
Muradın kaldı gözünde
Hiç kemlik yoktu özünde
Çift yavrunun her sözünde
Babam gel ağlatma beni
Hamdim dert dağlatma beni
Gönülü gönüle kattık
Tamam olduk her nefeste
Canımıza canan kattık
Bir can olduk çift bedende
Beden ayrı yollar uzun
Dağ başından duman gitmez
Yar hasreti bitirsede
Sevdanın karası gitmez
Gün günlere eklense de
Aman dağlar siz bildirin
Hasretim sizi dindirin
Çok yalvardım tanrıya derdime bir derman diye
Beni gör, halime eyle bir ferman diye
Dedi derman olsun sana bu bal rengi gözler
Al kalbine koy onu bir ömür mihman diye
Çağırdım o mihmanı baş köşeye oturttum
Gideli yıl oldu büyür içimdeki yara
Gel artık cananım kurut didemdeki yaşı
Beklerim yalnızım sızlar içimdeki yara
Gel artık cananım kurut didemdeki yaşı
Saçının teline ömrümü bağlamışım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!