Kapkara geceler sırdaşım olsa
İçtiğim acılar ciğerim yaksa
Kapılar ardında kalan bir serseriyim
Yıkılmaz sanmıştım duvarlarımı
Aşılmaz sanmıştım karlı dağlarımı
Öyle bir vurdu ki deliye döndüm
Ben şimdi kapılar ardındaki serseriyim
Yediğim her tokatla serildim savruldum
İnadı kurşundan da daha keskindi
Her sokak başında bir dilenciyim
Kapılar ardındaki bir serseriyim
Çıkmaza düşse de tüm yollarım,
Feryada yükselir haykırışlarım
Bedenimde hayat bulur aşk dilencisi
Kapılar ardında ben aşk serserisi…
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.