SERSERİ
İstanbul’da köhnece bir meyhane
En dip masada yalnız bir serseri
Elleri koynunda garip biçare
Bir ayrılık yaşamış gibi kaderi
Derinden bir of çekti ta yürekten
Talihine lanet etti serseri
Sanki bir ses duymuş gibi gaipten
Ellerini parçaladı elleri
Ne yaptın diye baktım yüzüne
Garip bir gülüşle baktı serseri
Funda adlı güzel girmiş gönlüne
Funda’nın aşkından büyük kederi
Derken sildi gözlerinin yaşını
Derin bir nefes aldı serseri
Nağmelerle söyledi sevdasını
Nağmeler aşkının tuzu biberi
Sonunda bitirdi hasretli şarkıyı
Bir sek rakı daha aldı serseri
Yıllar yılı unutmamış Funda’yı
Gidecekti ki tutmadı dizleri
Oturup masasına açtım rakıyı
Yüzüme garipçe baktı serseri
Anlat dedim içindeki sevdayı
Rakıdan bir yudum aldı serseri
İçtikçe açıldı garibin dili
Bir zamanlar dedi durdu serseri
Baba’ydı lâkabım diye ekledi
Boğazında düğümlendi sözleri
Viran oldu gönül bağım baharda
Hıçkırıp içini döktü serseri
Çekip gitti aklım kaldı Aslı’da
Aslı şimdi mezarda dedi serseri
Kalktı ve elveda dedi dünyaya
Kafasını eğip gitti serseri
Yetişmişti haberi ilk baskıya
Yıllardır ilk kez gülüyordu gözleri
Kayıt Tarihi : 10.2.2010 22:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ozan Divane](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/02/10/serseri-130.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!