Serpiliş Şiiri - Serdar Köse

herkesin dudağının ucuna kondurduğu bir melek olurmuş
bir sessiz sineması olurmuş herkesin gözüne yaktığı
uyumak daha pekmiş hem savaşmaktan.
inanmak, söylemek, sızılamak, çığlıklamak
hepsi, hepsi bunların sihce bir yalanmış
yalanmış gözlerimin dolduğu
uzun sözcüklerle dizilediğim mısralar
kavlağanlar altında sızmışlıklarım
riyadan artırdığım ne varsa ,
ne varsa Adem soyunun eli değmiş
Hepsi!

güvercinlerin tanrılarla öpüştüğü
uzun uzun güneşleri seyrettiğim
saçlarımı doğrultup ufka seyrelttiğim
bacaklarımı kurdelalarla donattığım
ne varsa dişi kurtun dişinde
eşiğinde baharlı kalplerin
hepsi, hepsi

Kel adamların masa başlarındaki günahları
ölmemek için kadınların sigara içişleri
öpüşleri münkirlerin kuru toprağı
mü'minlerin hırsla secdeye varışları
bardak ağzı sözlerin kirişleri
gece vakitleri hüzünle çağıldamam
benim de perçemlerden bir perçem sayılmam
ne varsa çokluğa dair,
ne kadar unutulmaya yüz tutmuş ruh,
ne kadar şehrin kalabalığında sıkışmış,
dâr-bâz varsa
Hepsi

Ey şimdi dünyaya betondan sözler bıraksam
duraksasam ağlayan kadınların önünde
hayatı daha etsem azı yadsıtıp
niye,ne için karışmam yalnızlara
ne fayda benim türküler söylemem
kime yarar güneşleri dağlarda karşılamam
Neyi değiştirir gecedeki son acıyı da fondiplemem?

Ama hayır biliyorum senin kuştan gözlerini
rüzgarı ıslak bir ölçümeyle kuşatan gözlerini.
Biliyorum parmakların yürüyüşten yorgun ,
biliyorum artık kıyama durmuyorsun anılarına
sevdaya berkimekten tenha bir hevessin sen de .

Koşuyorum direnip güzlere
diretip omuzlarımı dikbaşlara, koşuyorum
dünyayı değiştirecek bir şey var gözlerinde, biliyorum
biliyorum gözlerime çiçekler doluyor
ellerim titriyor nefesinin raksından
başım dönüyor secde ediyorum kuşlara
Tanrım işte senden daha çok bağırıyorum
Bunu duymalısın ,
kirli de olsa tütünden sakallarım

ve sahne!