bir tınıydın karadenizimde
sensizliklerden geçmiştim ,sessizce
sisleri yararak yeşil yaylalara çıktım
kimse duymadı çığlığımı, sen bile
ki ben yanımda seni getirmiştim o gri düşlere
şimdi kemençenin tınısı düştü yetim dizelere
isteklerime
arzularıma
kavuşamadıklarıma suskunluğum
şimdi kalemimin içinde
umut güneşim oluyor
‘’kendimi küllerinden doğuruyorum yalanlarında yanan her günün sabahında’’
her göz yumuşumda bir cenaze senfonisi bu
kulaklarımda tınısı ruhumu acıktıran
sabahlara varışta kırgınlıklarım mahşerini yaşayan
şiir, neleri çektirdin bana
duygularım, dalgalanıyor her yakamozda
yalancı deniz fenerlerine yürek bağlamış gidiyorken
sana başladığım’da’kinden bu ben çok uzakta
her insan biraz delidir ya
…………
Yokluğunda
Ela bulutlardan yağan yağmurlar
Yeşertemedi çıplak bedenlerde aşkı
Kurak şimdi sevişmeler
‘’Her sonbaharda, bir kadının gözlerinden düşerim toprağa
Doğa söylerken şarkısını, çatlar içimde, filizlenir tohumlarım bahara ‘’
I
yeniden doğuşların içinde sonu
titrer yılgınlıklarım
''Gecenin omuzları taştan, batıyor gözyaşlarım içime''
bu akan yaşları bilsen
tutmak isterdin
tek damlası sana umman olurdu
neredesin şimdi
I
Yaşadığım aşkların anıları
Birikmişler usumda
Kramplarım gece yarılarında
‘’şiir dirseklerimden damlıyor dizlerime’’
vıcık vıcık denemelerin kirli el izleri var kalbimde
ihval edilmiş aşk
başkalaşmışım hatırladığım benliğime olabildiğince
artık hallerde, bakışlar yerde
ağustos gecesinde kuracaksın masayı bir söğüdün altında
tepede altmış vatlık ampul karışacak ay ışığına,
sarı
beyaz
ahşap masa en sevilen şarkılar kadar eski
terazisi bozulmuş artık ,tek bacağı gömülecek yılların ağırlığı ile toprağa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!