Duyuyor musun?
Suskunluğum bile sana yazılmış,
bir şiir gibi…
Bir dua gibi…
Bir bekleyiş gibi…
Bir yıldız misali parlar gözlerin,
Söz olur dilimde bütün özlerin,
Aşkla tutuştuğum her bir gözlerin,
Ben senin o bakışlarına aşığım.
Bir bakış attın da yandı gönlüm,
Sana susarken içim çığlık doldu,
Yalnızlık ömrümde bir yel gibi oldu.
Ne bir söz söyledin, ne elin soldu,
Sen hâlâ içimde kaldığın yerdesin.
Gözlerim ufukta bir hayal arar,
Hadi git…
Önce benden sonra herşeyden
Bir güvercin özgürlüğünde avuçlarımın arasından uçarcasına git
Dünümden, bugünden, hayalimden, herşeyden
Daha önce yaptığın gibi vicdanını söküpte git
Ben geldim.
Tüm samimiyetimle...
Tüm benliğimle...
Sarıldığımızda boşluk olan tarafımızı doldurmaya,
Kalbini kalbime katmaya geldim.
Özgürlüğün ve arzuların kanatlarında,
Sustum…
Çünkü ne anlattıklarım anlaşıldı
Ne de anlaşılmak için gücüm kaldı.
Ne anlatsam eksik kalıyor,
Ne söylesem yanlış anlaşılıyor.
O yüzden sustum.
Küçük yaşta öğrenmişti susmayı.
Kırmadan, dökmeden yaşamayı.
Omzunda kimse görmeden taşıdığı kocaman bir dünya vardı.
Ve kimse bilmezdi o dünyanın ne kadar ağır olduğunu.
Kimseye yük olmadı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!