Kalbim seninle dolu,
Gezinip duruyorsun damarlarımda,
Nefesimi verirken
Adın dolduruyor göğü,
Sen doğuyorsun
Bir güneş gibi şaşmadan,
Ölmüş gibi yatıyordu
Ütü masasının üzerinde,
Ölümün ağırlığını giydim üzerime…
Rüzgâr oynar durur denizle
Dalgalar bana çarpar sonra
Ben uçurum…
Aklımda dağ gibi yazılar
Biri bile kalmaz, dağılır
Özgür olmuş bitirim.
Okul içinde,
Bir ağaç olsaydım.
Kuytu bir köşe,
Taştan duvar,
Kozalak ve dallarla süslü çimen.
Hayatın en mavi nehri,
Sana koşar.
Bir sende yoğrulur,
Sende durulur.
Kırar,
Ruha dikilmiş her kalıbı.
Benim kanatlarım yok,
Ama kat kat,
Yollarım var kalbimde,
Her biri sana çıkar.
Seni düşününce patlar:
Bir sağanak,
İçindeki korkunç uçurumun
Sebebiyim ben.
İnceden inceye sızlayan yüreğinin,
Dünyayı anlamayan gözlerin,
İçindeki sonsuz sevginin;
Varoluşun, tükenişin
Bir yol gider Çetinkaya’ya,
Bana hüzün çöker,
Yollar sohbetsiz,
Yaprakla rüzgâr küs,
Çınlar buraları,
Doyumsuz bir ıssızlıkla,
Dağılmış bir gecenin sabahında,
Koşarım senin soğuk,
Duru dinginliğine.
Kimse duymaz beni;
Tüm kıyılardaki çaresizliğimi,
Sana bırakırım yaralarımı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!