İç içe girmiş herşey:
Mevsimler, zaman...
Kokuları seçemiyorum,
Çocuk gülüşlerini...
Ayı bulanık görmem bundan belki.
Gecenin mütevazi kibri,
Hep Şeyh Galip'ten, Celaleddin'den seslenmek isterim.
Bilirim ki aklımda, yüreğimde- ki sensiz sadece bir et- olanın en güzel dinletisi onlardır.
Temiz, berrak, saf...
Bilirim ki yüreğimdeki tüm manidar cümleler senin berraklığından ileri gelir.
Hasbihal edilen sen isen eğer,
Bilcümle dervişanın vah haline ki o hasbihal nice mevkilere denk gelir.
En aşağılık kadın
Ağzından salya akıtan iğrenç adam
Şirret ve sefil Allah belası zalim firavun
Nice gayretleri heba eden pislik
Şeytandan olduğun içindeki alevden belli olan
Ey tonlarca bokun teknesi
Asrı terakki dedikleri, Halepli bir bebek ölüsü.
Kıyıya vuran minik yavrucak...
Can çekişini izlerken annesinin,
Hemen ardından kapanan gözleri
Masum bir çocuğun.
Eli, bebesinin başınında intikam yemini eden baba
Aşağılandığım yıllardı. Gerçi babam çok severdi bu halimi ama çaktırmazdı.
Öğlenki derslere geç kalırdık. Vazife vardı. Hayya el salah dedi mi hoca, umurumuzda olur muydu Matematik, Kimya?
Eda’yı hatırlarım. “Sen namaz mı kılıyorsun?” deyişini.
İddianın 50 kuruşa oynandığı yıllardı.
Yeni dünya düzeni değil; yeniden Nizam-ı Alem diye slogan attığımız yıllar.
Aşağılandığım yıllardı. Gerçi babam çok severdi bu halimi ama çaktırmazdı.
Hani, sen şimdi sigara içmekten bıyıkları sararmış
Parmak uçlarında katran biriken dünya yorgunu
Adamdın ya,
Hani, ooolum biz de geçimlik mi var da hayırlı bir yarimiz
İsmi Aybilge olsun bir kızımız olsun? diyen
Adamdın ya,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!