Başım yorgunluktan öne düşmüş
Işık huzmeleri yakıyor gözlerimi
Gözlerim nemli.
Gözlerim deminde tavlanmış hayatın.
Dışım genç içim yorgun ve hüzünlü.
Bir umut,
Masum bir aşk benimkisi...
Yanına geldiğimde susmamı sağlayan,
Sesini duyabilmek için rahatça...
Güldüğün her an mutlu eden beni.
Masum bir aşk benimkisi
Ve... Kırmızı kadar ateşli...
Nefes alışlar daha derin...
Gözlerimde pus
Tenim kederli bir mart gecesinde
Ruhumun ağırlığını renginde taşır
Kehribar tonunda...
Bir yanı gecenin ıssızlığı
Geceler sabahlara döndüğünde,
Gözlerim gün ışığının karanlığında...
Odamdaki loş gece lambası aydınlatıyor yolumu,
Evrenin evrelerini aşarcasına,
İzafi yaklaşımlarım var benim de malum...
Herkes ben değil belki ama
Sonbaharın başıydı doğduğumda.
Yine bir sonbahara denk geliyordu ilk okula başlamam.
Orta okul, lise hep aynı sonbaharın, aynı başıydı başlangıçları...
Üniversite yılları,
Sonbaharın sertleştiği zamana denk geldi.
Zamanla sonbahar bitti, üniversite bitmedi.
Kim derdi ki,
Elin dile gelecek,
İlmek ilmek inecek göğsüme doğru
Yaralı gerdanımdan...
Çürümeye başlamış tenimi hissedip;
Bir hayalet gibi süzülecek içeri
Zor geçen yıllar erken büyütür insanı
Hiç olmadığı kadar ağırlaşır saatin dönüşü
Yol biterken...
Sadece hasret olunan şeydir derler aranan hala
Her defasında tam "buldum" deyip yine kaybedilen
Bazen,
Ömür boyu kilitli kalacağını düşünür insan
En değerli en derin anılarını kilitleyip tavan arasına,
Bszen,
Kah gözleri dolarak kah gülümserken,
Sen evet sen,
Ben tanıyorum seni.
Uzun gecelerden,
Gözlerimi kapadığımda yanıma gelen
Tenini kadife gibi üstüme serip de
Dünyaya karşı yalıtan sensin...
Sızlıyor göz yaşlarım...
Ruhum derinden derine kanıyor
Alev kırmızısı...
Bahar gizleyemiyor kokusunu nefesimin..
İçim derin derin sen kokuyor...
Ufuklar hep karanlık bende güzelim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!