Vallahi doğruymuş eskilerin bir sözü
Döküp yalağa içirttik tüm mürekkebi.
Sökse de alfabeyi değişmedi özü
Vekil ettik, adam edemedik merkebi.
Bir zamanlar teker teker yaktığım yaklaşık 200 adet şiirden birinin aklımda kalmış üç dört kıtalık parçası...Kopukluk ve eksiklik mevcut ise affola... Aklımda Kaldığı Kadar Aynen Aktarıyorum:
İçime çöktü tarifsiz bir sızı
Kolay olsa derdim ‘bu imiş yazı’
Sen de koyup gittin yabanın kızı
Bir muallime gibi girdin dünyama
Şiirde hece olmayı sen öğrettin.
Belki kalemle yazmayı değil ama
İçli türküler çalmayı sen öğrettin.
Sarhoş olmayı, gökyüzünde uçmayı,
Gecelerim gam doldu
Sen gittin ya sevdiğim
Hayalin yârim oldu
Sen gittin ya sevdiğim
Gün yenilir geceye
Mevsim hazandır.
Kanatlarına takıp umudu
Göç etmekte gökteki kuşlar.
Sevdiğini kara bulutlar almış,
Çatlamış dudakları,
Çatlamış topraklar.
' Manevi torunum Serkan Aktepe;
Sakın şiire, hikayeye dalıp derslerini ihmal etme. Ben senin ileride en güzel yerlere geleceğine eminim. Sevgilerimle'
-Şair Ahmet Tufan ŞENTÜRK-
Altın değerinde bir öğüt verdin
Affet dedem, ben onu pula değiştim.
Doğarken mühürlenmiş alnıma çile
Ne olduğunu bile bilmeden ana.
Nazik bedenim, taze tenim ile
Ele avuca bile gelmeden ana.
Takvimler dökülüp seneler geçtikçe
Kapat gözlerini, ellerimi öyle bırak.
Görme kirpiklerimden yüzüme ne süzülür.
Kapat gözlerini, ellerimi öyle bırak.
Yüreğim kırılır sonra,
Yerlere dökülür.
Bana bir türkü söyle!
Yalanlardan, riyalardan uzak olsun.
Dizelerinde Ferhat’ı göreyim
Nağmesinde Mecnun’u bulayım.
Onlar gibi yürekten olsun.
Artık gelme gecelerime yalvarıyorum!
Gözlerinde ateş eritiyor bedenimde ruhumu.
Hissediyorum...
Karabasan kabusu varlığınla çökme üzerime,
Dayanamıyorum!
Gelişine ‘git' gidişine ‘kal' diyemiyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!