kuyruklu yalancı yıldızlar
düşlerimin üstüne söndü hep
çocukluğumu büyüttüm terli avuç içlerinde
yaralı sevdalar biriktirdim kalbimde
hiçbir zaman iyileşmediler
Gündüzler zaten yoktu
önce mutluyduk
sonra...
eksildi birşeyler
yada değişti başka şeyler
umut hüküm giydi kalbin zindanlarında
ağlamamalıydın.
herşey değişmeliydi.
yıldızlar sönmeli,çiçekler solmalı
güneş kararmalı
geceler katranlaşmalıydı.
Kucağını aç bana
Bu akşam çok yoruldum
Yıldızları sayardım geceleri
Kalbimi kanatmadan çok önceleri
Yeşil incir taneleri arasından
nereye baksan can kırığı
hüzünlü bir yalnızlık şarkısı
ömür macerası...
derin yaraların kalp ağrısı
sargısız zamanların kayıp ilanları duvarlarda
açık mezarı kimliği belirsiz kahramanların
uzun hüzünler yazılırdı alnıma...gözlerim uzaklara dalıp giderdi...
ne zaman şehirlerarası bir otobüs görsem aklıma ayrılık düşerdi.
belki bu yüzden en çok sonbaharı sevdim mevsimlerden..
hiçbirşeyin başlangıcına sevinemedim hep bu yüzden..
gece kaplarken en mavi en sonsuz düşlerimi
gülüşlerime gözyaşı tuzu dokunurdu..
oldu bittiye gelir sevdalarımız
acılarımızı sindiririz
umutlarımız enzim
zengin hayallerin yoksul dilencisiyiz
iki sevgilinin titreyen elleriyiz
aklın yolunda çalışma var
ulaşılamıyor hiçbir tutarlı bilgiye
tutarsız,delicesine sevgiye hasret
adına hüzünler yazılmış yürek.
gözyaşı birikmiş ses tellerinde
-Yapraklar Dökülmüştü-
yapraklar da dökülmüştü
beyazlamıştı saçlarım da.
ince bir yağmur başlamıştı
göz kapaklarımda tuzlu bir sonbahar
sen ağlıyordun
duvardaki saat geceyi vuruyordu
susuyordu takvimler
masanın üstünde sıcaklığım kalıyordu
gözlerimin içinde gözlerin
bir martı uçuyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!