Serhat Şehri Edirne

Serhat Şehri Edirne

sana geldim
neden hüzünlü akıyorsun meriç
bütün ihtişamıyla yerinde duruyor selimiye
bulunmaz ki bu aşktan daha güzel kelime

burası meriç, arda, tünca, ergene
burası nehirlerin buluştuğu şehir
burası hakanların dinlendiği seyir.

tarih akar her sokağında
camiler kervanlar hanlar hamamlar
kim bilir mihrabında
ne gözyaşı dökmüş hakanlar

burada sapsarı çiçeklerle bezenmiş yüzler
burada güneşe boyun eğen mavi gözler
burada mimar sinan laleyi ters yüze işler

inanç gömleği sinanın terzi ellerinden
böylesi dikilmedi ve dikilmeyecek
bu görkemli ustalık eseri selimiyeden

burası fetihlerin hazırlık yeri
burası ustalık nehri
burası a be kızanların serhat şehri

akşam başkadır bahar çiçekleriyle meriç
kızıl güneş yansır yüzlere
aşk dokunur yüreklere
sevgi patlar merceklere

burası pehlivanların güreştiği yer
burası ciğerin kızardığı şehir
burası nefse olmaz tehir.

kim bilir
hangi dilrubadan miski amberdir
bedestenlere sinmiş
kim bilir
hangi şehzadenin aşkıdır bu şehir
bize miras edilmiş.

ve sana bakıyorum tarihi gözlerden
billur damlalar seyiriyor hüzünleri içimden
kimisi tuncadan, kimisi meriçten akar denizlere
kimisi dökülür sessizce toprağa

böylece deniz oluyorum
böylece şehir oluyorum
böylece sen oluyorum edirnem

TAJDİNK