sevdiğim Allara
benim adımı
tarihin en çetrefilli zamanlarıyla anımsa
ve uyumaya soyunurken
alt dudağını ısır
Yatağımın,
Senden boşalan kısmına
Boylu boyunca yayılarak
Yokluğunu kapatmaya çalışıyorum
Cüssem el verdiği kadar
sana adanmış bir ırmaktır ömrüm
bünyesinde vaadedilmiş toprakları taşıyan
bin yıllık özlemlerle boy ölçüşüyor şimdi
kıyılarına ulaşmaya çalıştığım zaman
sisli ve durgun bir manzarada kayboluyor
.
_______Feride ÖZMAT'a (ablama)
Duydum ayak seslerini
gecenin karanlığını adımlıyordun.
sevdiğim Allara
öyle bir buse kondur ki yanağıma
patlasın içimin volkanik yüzü
ve lavları dökülsün
şakağımdan aşağıya
.
- ben seni aramızdaki yerel saat farkına rağmen seviyorum
gün ışıldarken fosforlu çiğ tanelerinin üzerinde
üşengeç bir irkilme geziniyor
_______şehrin boş sokaklarında
.
.
bohçasında
mavi sabahlar
taşıyan çocukluğumu
teninde büyüttüğüm sevgili
.
kendi ucunda kanayan bıçağın özünde
derinlere inmiş sızılarda saklanır...aşk
katmanlarını teker teker aşarak
o parlaklığın
o berraklığın en üst noktasına ulaşır
.
.
ve hayatın tozuna sürerken yüzümü
sana elveda demeye dil varmaz
.
.
bıraktığın korkuların ışığında büyüyen
yeni yetme yalnızlıklarım var
toplam ağırlığımın
üç katı kadar
Serhat Ayan'dan bahsedildiğinde ilk aklıma gelen sıcacık bir tebessüm oluyor; sevgi ve saygı dolu, içten, dostça bir tebessüm.
Bir seneden fazla oldu O'nu tanıyalı. Ve daha ilk günden kardeşim kadar yakın hissettim Serhat'ı kendime; daha şahsen tanışmadan, sadece internetteki mesajlarından ve ...