Şerh Şiiri - Fetih Doğru

Fetih Doğru
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Şerh

Gülhizar'a...

Akşam karanlığa meylederken dipsiz kuyuları konuşmaya başlar köylerin
Mutsuzlanır yazgının bozkırı üşüyen yılkı atların haymanasında
Muştulu bir fecir için biraz daha kan tutar bedenleri, ağrılar en kunt yerinde durulur
Sığınıp bir gül getirir bahçesinin anlamına hoyrat geçmiş bir yazın imgesinden
Bir hayat en çok da bir anneye sığar, ağrılı göçebe çadırlarında gecenin.

İnsan hayata meyleder, duldasında fışkın veren bir fidansa ağacı annenin
Ki öyledir, bir tutamaç bulup oğulduruğunda bir tutam kan hayata tutunur
Göklerde yıldızlar kayıyordur bir yandan;
Lirik bir melodramdır, bir ölümün yakasına yapışan şu dirlik!
Bir ceylanın suya karıştığı saatlerdir,
Ve zamanı söylüyordur bir ırmak tersinden
Dalga kıyısına, düş gerçeğine, sel yatağına kavuşur…
Annedir o, gidenlerin avlusunda gül bitmeye başlar en sarp yerinden.

Özsuyu damarlarına dolarken yaşama ağacının,
Tülbentlerin ve işlemeli oyaların içine gömülüdür,
Adı kulağına fısıldanmış bir erken hayatın.
O kaçkın kovanların öte tarlalara oğul vermesi gibi,
Oğul verir anız sisleri içinde toprağa çocuklayan anne de.
Hayatın tadına banar loğusa şerbetini; tarçından, şekerciboyasından ve karanfilden…
Annesi canına elverdiğinden kırk gün sonra çıkacaktır hayata çocuk,
Tül perdelerini gölgesiz yazların efildettiği evden.

Hatmileri ve begonyaları sağaltan ellerine bir hayat düşmüştür şimdi
Küçük tümcelerle başlatır kavlini, sesine küçük sular karıştırır
Yurt bilmeyen biridir, dilini değiştirmiştir fersude bir dille
İnayetine minnet duyulacak diye sakınır...
Fısıltılı ninnilerle geçer uykuları geceden geceye
Yıldız yüklü masallar anıştırır, artık
İki yürek çarpan darabanı…

Bir uvertür çalar ömrün kışlanmış avlusunda, annedir o…
Bergüzardır ona çocuk, evladını yitirmiş her anneden
Evladını yitirmiş anne ki, gül vakti çekilmiş bir fotoğraf arabına benzer
Çöker içine bir yas karasını ve bekler durur aklını, yokluğunu uçsuz bucaksız öperken..
Ulaşıp da kanamadığınız seraba, görüp de dokunamadığınız hayale,
Sıvaları dökülmüş köşeleriyle çınlayan odalarına benzer o metruk evlerin
Orda düşüp kalkacaktır tin'i, kim bilir kimin yarım bıraktığı bir hayatı…
Sonsuzu sararmış bir son sızıdır evladını yitiren anne
Evlerin sofalarına, eyvanlarla taçlanmış avlulara sinecektir o solgun imgesi
Yani, tecrübe edilmemiş bir çığlık gibi,
Bir gramofon iğnesinin, boş bir plâğı durmaksızın çizen sesine benzer,
Bir annenin evladını yitirmişliği.

Güze teşnemiş hüzünler o yılkı atlarla bir gelirken rahvan,
Kırışık denizlerinde yorgun tahayyülleri balkır annenin.
Saat hiçtir! Ve durmaksızın bir karanlığı yoruyordur milyon yıllık bir akşam..
Acısı iç edilmiş dağdağasını kim duyabilir çocuğuna yasak annenin?
Glayölleri göllere düşmüş bir ormanın kitabıdır, —asıl o çöl yazar—
Bir saatin yorgun kalbi susar yaşlı kösteğinde evrenin
Zaman dışı bir med-cezirdir evladının kıyısında anne,
Çocuklar gözlerini nereye yatırsa, parklarını oraya kurar.

Bir göç sarısıdır anne,
Bozkırlardan kırılan bir hasret dökülmesidir evladına ıraklığı
Kurulu saatte bozuk bir zamandır lahzada donup kalan
Vakit o vakittir, —uzak bir köyde bir gaz lambasının kısıldığı—
Ve su boyna bir kıyıyı vuruyordur vakitlerden.
Sararan bir bağ bozumu ezikliğidir gülümsü hüznü
Kimseye demez zemherini, annedir o, çünkü hep içine kürer kışını…
Görünmez bir yara izi sarmıştır sanki,
Bir uzunçaların sessizlediği yüzünü.

Güzü yangın bir orman gibidir anne, içli mevsimlerde yaprak döker
Bilişinin yaslı ucunda saklıdır balasının dilsiz anıları
Endazesini yırtıp bozar gecenin, canına bir tufeyli gibi yapışırsa karanlık!
İç denizlerini basar, “yunus oratoryosunda” yeşil sesli bir çocuk korosu.
Keyfe kederse eğer ikliminde o bütün dağdağası,
Bir maki kısalığıdır ninnileri o muhayyer sesinde.
Derin bir suskudur, içerden buğulanmış ömrünün akışkan penceresinde,
Zaman zaman, kendi olamamanın anısı.

Ve denizler ve çocuklar ve mevsimler ve aşklar geçilecek ömrün kıyısından..
Harmanisi omuzlarından düşecek yaşlı zamanın
Çırpıntılı ninnilerle kucağa dökülecek yeniyetme çocuklar
Yüreğe mihnet düştüğünde, dağlardan ovalara inilecek cennet ilahileriyle, ingin…
Gül gibi geçilecek kıt kanaat bir coğrafyadan
İlk aşkın avlusunda kırılacak benim de gençliğimin filizi..
Anne bırakma beni ne olur, hem ben babayım!
Güzlenecek bak akşamları yazın, o salpa verandadaki..
..
..
Koptu etimden neşem,gayrı düzelmez akması bu nehrin..
Anne bırakma! Gideceksen, beni de götür yazına vişne çürümüş!
Esvap da solacak kederlere yeni bir dil olan, bırakma!
Bırakma beni; canınsam eğer o ölümüne giyindiğin…

(İstanbul-5 Nisan 2007)

Fetih Doğru
Kayıt Tarihi : 6.4.2007 04:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Erdoğmuş
    Osman Erdoğmuş

    Doğum gününüz münasebeti ile
    uğradığım sayfanızda
    Bu güzel çalışma ile karşılaştım
    Tebrik ediyor ve

    Yaşayacaklarınız
    Yaşadıklarınızdan

    Daha renkli
    Daha hareketli
    Daha bereketli

    Geçmesi temennisi ile
    Doğum gününüz kutlar
    Yüca Rabbimden
    Sağlık,afiyet ve başarı dolu bir ömür
    Niyaz ediyorum.

    Osman ERDOĞMUŞ
    SAKARYA

    Cevap Yaz
  • Hazal Yağmur
    Hazal Yağmur

    Tarzınız bana çok farklı geliyor,diğer şiirlerinizide takip eden biri olarak..Şiirinizi anlatmaya çok fazla bir sözde bulamıyorum,biliyorum ki yazacağım her söz kifayetsiz kalacak şiiri anlatmaya...Yeni paylaşımlarda buluşmak dileğiyle..

    Cevap Yaz
  • Fatma Çakmakçı
    Fatma Çakmakçı

    Bence birinci olması gereken şiirdi bu.Güzel anlatım olmuş kanımca.Paylaşımlarınızı farklı sitelerde de okuyorum şahsınıza münhasır tarzınız var ben sizin yazdıklarınızı çok beğeniyorum.Hiç eksilmesin diyelim bu güzel paylaşımlar.Saygılar..

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz


    Şiire yoğun emek verilmiş, zaten şiir de verilen emeği göz önüne seriyor.

    İlk üç derece arasında bulunması gereken bir şiirdi. Kardeşimin emeğini ve güzel şiirini tebrik ediyor, başarısının devamını diliyorum.

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz


    Şiire yoğun emek verilmiş, zaten şiir de verilen emeği göz önüne seriyor.

    İlk üç derece arasında bulunması gereken bir şiirdi. Kardeşimin emeğini ve güzel şiirini tebrik ediyor, başarısının devamını diliyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Fetih Doğru