Sergüzeşt Şiiri - İsmail Uysal

İsmail Uysal
359

ŞİİR


27

TAKİPÇİ

Sergüzeşt

Yirmili yaşların başlarındayım
Bir deli sevdaya düşmüşüm gibi
Hayatın en bakir yaşlarındayım
Bir hayal, bir ülkü, düşmüşüm gibi

Adıma öğretmen demişler benim
Çocuklar, ilk aşkım, ilk öğretmenim...
Ne de yakışırdı ruhuma tenim
Tepeden tırnağa eşmişim gibi

Yirmi beş yaşında sırra büründüm
Kalbimden beynime doğru süründüm
Çok dip gördüm çok arafta göründüm
Safa'dan Merve'ye koşmuşum gibi

Her tümsek ardında bir çukur taşır
Her derdin içinde derman dolaşır
Sızı gözde başlar kalbe ulaşır
Akan iki damla yaşmışım gibi

Yaş otuz dedi ya akıl serseri
Göz ucuyla kırdım taşı, mermeri
Dil lafazan oldu kalp yeniçeri
Her adım nefsimle savaşım gibi

Göze hoş görünür, kum da çakıl da
Söz özden kopuktur hep bu fasılda
Gönül de yanılır bazen akıl da
Ben yazın olurum sen kışım gibi

Yolun yarısı der ya hani şair
Otuz beş yaş denen döneme dair
Akıl, şuur, izan, fikir vesair
Hasletlerde dağlar aşmışım gibi

Akıl olmazlarda gönlüm ne etsin
Bir ah edip bin bir ah mı işitsin
Bir de yorulmuşum ki sorma gitsin
İçimde gözyaşı var dışım gibi

Kasımın derdini anlamaz nisan
Ne umdu ne buldu dünyada insan
Kırk yaşın hüznüne kapıldı zaman
Geçti üstümüzden bir hışım gibi

Şiirin sırrına erdiğimde ben
Yeniden doğuşu resmetti kefen
Taze bir ruh ile Taze bir beden
Ruha yeni bir göz açışım gibi

Sen yurdum, gülşenim, sen memleketim
Ben gül bahçesine düşen ateştim
Kırk yolla kırk dağın bağrını deştim
Kendimden kendime kaçışım gibi

İsmail Uysal
Kayıt Tarihi : 17.1.2024 18:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!