Yağmurun aniden bastırdığı günlerde,
Mualla ile çıkarım dışarı.
Ne o?
Dostum mu var sandın?
Olamaz mı?
Korkma, kendisi sardunyam olur benim.
Hoş! Dost hayatı yaşıyor olmam da umurunda olmazdı ya!
Halbuki ne güzel bir adamdım ben.
Bir bilsen!
Nisan ayında bulunca sevineyim diye
Yazlık pantolonlarımın ceplerine para koyardım.
Artık kış karanlığında yazdığım şiirler geliyor ellerime.
Eylül aylarında hüzünleniyorum.
Ah bir de şu belkiler olmasa!
Belki diye diye düştüm yollarına.
Içinde SEN olan cümlelere tek bir kelime dokunuverir,
Ve ben aynaya rast gelen günışığından farksız olurum.
Tek bir kelime -bir belki! - vurur beni pencereden duvara.
Kuzeyden güney'e,
Sahilden sahile...
Herşeyi anladık da,
Peki, senenin bu zamanı neden hep böyle olurum ben?
Bütün bir yıl durur da yüreğim.
Neden tam da bu gece dayanılmaz olur tüm sancılar?
Ya bir mektup yazarım sana hiç hesapta yokken,
Ya da beyaz güller yollarım kapına.
Aslında bilirim cevabını sorduğum tüm soruların da,
Dolambaçlı yollara sokarım diyeceklerimi.
Eşe dosta seyrüsefer olsun diye.
Bu satırlar günlerdir diziliyor böyle.
Çünkü, doğum günüm yine bugün.
Hayata ve sana gözlerimi açtığım gün.
Ve de üstelik babamın babam olduğu yaştayım.
Geçen yıl ilk kutlayan sendin.
Tüm gün bekledim.
Ama bu sene sesin dahi duyulmadı uzaklardan.
Uzun lafın kısası,
Ara ara nükseden hayalperestliğime
Hiç bitmeyen hasretime
Seni seven yüreğime aldırma sen.
Sergüzeştliğime ver...
Kayıt Tarihi : 6.11.2012 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!