Sergi Sarayı* Şiiri - Bayram Tunca

Biz insanlar, öyle bir sergi sarayındayız ki
Saraydaki tablolar öyle bir güzellikteler ki
Tablodaki renk, motif ve figürler ayrı bir güzellikte
En iyi ressamlar dahi onun güzelliğine hayranlıkta

Hem her ressam, bu saraydan ilham almıyor mu ki
Aldıkları halde, onların aynılarını yapabiliyorlar mı ki
Saraydaki tabloları seyretmek o kadar doyumsuz ki
Yıllarca seyredenler dahi, doyup da mı gidiyorlar ki

Tablolar, her an film şeridi gibi değiştirilmiyorlar mı
Bir gündeki olan değişikliği sayalım desek sayılır mı
Bir yıldaki değişikliğini sayalım desek, güç yeter mi
Değişiklikteki gizemi yazalım desek kalem yeter mi

Saray tablolarının gizemine, kimler hayran olmadı ki
Onun o eşsiz gizemini kimler anlatmaya çalışmadı ki
Nebiler, veliler, şairler, ozanlar, âşıklar...daha kimler
O kadar anlatana rağmen, yine bazıları anlamıyorlar

Bazı basiretsiz seyirciler, göremiyor hakiki ressamı
Halbuki, her bir tablo, çok iyi anlatmakta O ressamı
Bakıyor kimileri bu saraya öküzün trene baktığı gibi
Belki de basiretsizliklerinden, göremiyorlar ressamı

Şair bu hususta muzdarip, ondandır feryad ü figanı
Ey âdemoğlu, gafil olma, bu sarayın ressamını tanı
Nasıl ki her bir tablo bir ressamın varlığını gösteriyor
Aynen öyle de bu sergi sarayı da o ressamı gösteriyor

Saraya temaşa ederken, mutlaka ressamı görmelisin
Yoksa, ne sarayın, ne de hayatın hiç olur mu anlamı
Ey Âdemoğlu, sen de bakarlar gibi olma gör ressamı
İyi bak ki iyi göresin, iyi gör ki hayattan lezzet alasın

Zaten gaye-i hayat, bu sarayın ressamını tanımaktır
Gerisi senin benim ve her fani gibi hepsi de yalandır
Tabloları görüp de ressamı görmezsen hayat ziyandır
O tablolar, her an gördüklerimiz, saraysa, bu cihandır

Sarayda görülen her bir tablonun sayısız gizemleri var
Anlatmaya da, ne kalem, ne kelam, ne de ömür yeter
Çünkü her bir tabloda sayısız renk, sayısız figüran, var
Elbette ki bu kadar harika tabloların bir de ressamı var

15.04.2001-15.50