Sergender 42 Şiiri - Mehmet Ekinci

Mehmet Ekinci
6

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sergender 42

Takılıp kaldım.
Soğuk gecelerinde bu şehrin,
Sen gittin...
Bilmem kaç eylül geçti sokağınızdan,
Kaç şubat baktı pencerenizden,
Ben bırakmadım ki seni...
Sen gittin...
İçimde cam göbeği gözlerin,
Dudaklarımda gizlice ismin,
Ben bırakmadım ki seni
Sen gittin...
Evliyim şimdi.
Çocuklar da büyüdü,
Eylülü yüreğime
Şubatı şakaklarıma aldım.
Ve yasakladım
Nisan yağmurlarına sokağınızı,
Damlalar gözlerimde kaldı
Sen gittin...
Ben bırakmadım ki seni,
Sen gittin....

Mehmet Ekinci
Kayıt Tarihi : 7.4.2007 15:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yıllardır gitmek istediğim bu şehirden yüreğim dahil olmak üzere, ben hariç bütün sevdiklerim gitti. Ben kaldım. 2002 Kış

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Yılmaz İsmailoğlu
    Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

    Gönül dostum Mehmet EKİNCİ, O gidebilir. Mühim olan O'nu senin bırakmaman. O'nun sevgisini kalbinde atmaman. Sevmek güzel bir şey. Sevgide karşılık beklersen O sevginin değeri kalmazki... Gönlüne sağlık.
    Selamlar.

    İsmailoğlu Mustafa YILMAZ

    Cevap Yaz
  • Nevra Bayraktaroğlu
    Nevra Bayraktaroğlu

    Duygularınızı çok güzel kaleme almışsınız hocam.Yüreğinize sağlık...

    Cevap Yaz
  • Yaşar Bayar
    Yaşar Bayar

    Ey şair kalemine ve yüreğine sağlık. Kimilerinin söz oyunları ile oynaştığı bir demde 'işte şiir bu' feryadını bize gerek seçtiğiniz kelimeler gerekse yüklediğiniz anlamlarla söylettiniz. Mehmetcan,kaybetmek için erken belki ama sevmek için çok geç bir kere.. teğet geçer bazen, bazen değer geçer.. bakakalırsınız ardından giden 'şey'in.. bakakalmalısınızdır..
    teşekkürler arkadaşım.. Aşağıdaki şiirle Selâmlarımı gönderiyorum.
    Yaşar BAYAR
    SANA NE SÖYLESEM ÖMRÜM



    Güz geldi ah, güle ne söylesem
    Sana ne söylesem ömrüm
    Sen ki şiirler düşürürdün
    Uzun uğultularla akan sulara
    Toprağın tuzu, taşın izi olurdum

    Ayışığı toplardın güllerden
    Gecenin ürpertisinden çocukluğumuza
    Kırgın hülyalarımıza yazılarda
    Oradan oraya savurduğumuz
    Sarılan sarılan yalnızlığa

    Şimdi nasıl koysam yerine
    Kırılan dalı, örselenen çiçeği
    Okşasam usulca, öpsem öpsem
    Bulutlarla düşlesem, kuşlarla düşünsem,
    Şiirle sağaltsam sayrı yüreğimi

    Sana ne söylesem ömrüm sana
    Sen ki gümüş pullar düşürürdün
    Bulanık karanlığına hüznümüzün
    Yeniden yeniden kazanırdık umudu
    Unutulurdu yenilgi, susardı ölüm

    Güz geldi ah, güle ne söylesem
    Sana ne söylesem ömrüm
    Toparlan, kanınla katıl haydi
    Kalan ömrünle, kanayan yanınla
    Bir yoğunluğa koy günlerini



    Cevap Yaz
  • Ayser Özbakır
    Ayser Özbakır

    Çok çok derin ve temiz bir sevda içeriyor bu mısralar.Başka söze ne hacet.İstanbuldan tam puan.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Mehmet Ekinci