Revan olduk gurbet ele;
Seferimiz belde bizim!
Erişmek için menzile;
Boz bulanık sel de bizim!
Hakk'ın kudret eli ile
Kalıp yapılmış deme
Evlat, iyal konmuş bele
Sırrımız Ezel'de bizim.
Malumdur Havva ve Âdem
Cennette yaşamış bir dem
Olan olmuş sürçmüş kadem
Makam-ı inzalde bizim.
Bezm-i Ezel’de sarhoştuk
Yârin didarıyla coştuk
-Dünyaya! Denildi koştuk
Et-kemik eşkal de bizim
Uyuduk âgâhız sandık.
Serâb u hayale kandık.
Unuttuk yâri utandık;
Ah ile melal de bizim.
Kimimiz sevdi çamuru
Her gün büyüdü kamburu
Sinleri ateş çukuru
Yakıcı a'mâl de bizim.
Tövbe kapısı açıldı
leme rahmet saçıldı
Iyş ü işretten kaçıldı
Nefisle cidal de bizim.
Dünyayı geriye attık
Canımızı Hakk'a sattık
Ölmeden ölümü tattık
Aşk ile kemalde bizim.
Evvahi ince ayarda
Yaşar gider bu diyarda
El kardadır gönül yarda
Gözümüz cemalde bizim.
30/10/2009 – Evvâhî * Osman ŞENER
Serencam: Son akıbet. Bir işin veya olayın sonu. Macera
Salsal: Kuru balçık
Bâl: kol, kanat, kalp, gönül, akıl, fikir
Iyş: Yeme, içme eğlence, zevk. Yaşayış
Cidal: Kavga, dövüş, savaş
Bezm-i Ezel (Bezm-i Elest) : Bezm-i Ezel, Allah'ın ruhlara 'Elestü bi rabbiküm' “ Ben sizin rabbiniz değil miyim? ” sorusunu sorduğu andır. Makam-ı inzal: inme, indirilme makamı, konumu. Dünya. Rahim.
Kayıt Tarihi : 30.10.2009 11:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
selam ve dua ile...
TÜM YORUMLAR (1)