Serenad Şiiri - Hazım Ücün

Hazım Ücün
36

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Serenad

Gecelerden bir sonbahar
Mehtap renk dokumuş yastığına
Kirli camlardan
Ve ben
O dolunaylı gecede
Pencerenin altında
Serenada çıkmışım
Camilerden gelen ezanların
Şiirler diziyorum ahengine
Odana yolluyorum
en güzel sözcüklerimi
Hava niyetine…

Ve diyorum ki;
Uyan ey sevgili
Perdelerin tutuşmasın serzenişimden
Utangaçlığımı salıverdim bu gece
Uykunu bölmeye geldim
Aç gözlerini seni göreyim
Yarım kalmış rüyamı seninle görmeye geldim
Kır kanatlarının pencerenin
Kapıda bekçilerin safta
Ruhumu sana köle etmeye geldim
Aç ki pencereni, rayihanı alayım
Davetsiz misafirim
Sana diz çökmeye geldim…

Bak herkes uyanmış, pencerelerde
Bak herkes seni soruyor
Seni merak etmedeler
Maçolar küfrediyor
Enteller dalgasını geçiyor
Avuçlarını ovuşturmada kızlar
“ne romantik” diyorlar
“ah…” çeken sevgililer
Seni kıskanıyorlar…

Ve derken;
Bütün pencerelerde aynı hengâme
Aynı homurtular geliyor
Haykırdığım adın tekrarlanıyor
Değişik ağızlarda
Loş duvarlarda yankılanıyor
Farklı tonlarda

İşte sevgili;
Seni tanıyanlar
“vay be…” diyor,
Kıskanıyorlar,
Beni tanıyanlar;
“vah be…” diyor
Kafa sallıyorlar
Ve tanımayanlar
Üşüse de yarı çıplak bedenleri
Terk etmiyorlar pencereleri
Seni soruyorlar
En az benim kadar beklemedeler gözleri seni
Ve sabırsızlar
“bir görsek” diyorlar
Ve gelir benzetmeler
Tanınmadık ağızlardan seni tarif etmeler
Yanılmalar,
Gülüşmeler,
Merak
Ve ve ve…

Ve sonrası gelir
Aralanır perden
Mehtabı utandıran uykulu gözlerin
Görünür dolunaylı nakışlı
Gerdanın, şiir gözlerin
Ve solar yakamozlar
Söner sokak lambaları utancından
Ve görülür cemalin
Loş ışıklar donar
Sedef yüzünde
Gece şahlanır
Billur teninde…

Ve diner it ulumaları
Hırsız kediler uyanır
Sokaklar sessiz
Işıklar lal kesilir
Suskun beton duvarlar
Pencerelerde put kesilmiş
Yarı çıplak bedenler
Bir şehir sessiz
Pencerende ben sensiz
Kapında köle bir ruh
Çırpınır bedensiz

Ve erken başlar
Üflemeler, püflemeler
Fark edince süzüldüğünü
Üzüldüğümü
Donar gözleri öylece
Öylece bakakalır gözlerime
Biraz şaşkınlık
Ve gelir sonrası
Ve sonrasında bir telaş
Kibir ve böbürlenmeler…

İşte sevgili
İşte görüldü yüzün
Yurdun kirli camından
Varsın mehtap utansın
İşte söyledim ilk sözümü
Çiğ tutan bu sabahta
Varsın güneş kıskansın
Kıskansın yüzünü örtmeyen gölgeler,
Utansın…

Görülür yüzün gecede
Derin bir uykunun
Alımsı çizgileri üstünde
Utangaçlığın korkusu
Mamur gözlerinde
Ne olur dinle
Dinle itiraflarımı

İşte sevgili;
Karşımda sen
Kapında ruhum
Pencerende ben
İlk itiraflarımı söylemede dilim
Gözlerim;
Gözlerinle çatışmada
Kimsesizliğimle boğuşur çaresizliğim
Saçlarıma kış mevsimi yaklaşmada
Hâlbuki nisanlara gebeydi hülyalarım
Hâlbuki tomurcuk açıyordu şiirlerim
Oysa gözlerin
Oysa sözlerin
Bahçeme sonbaharlar sürmekte
Daha sıcaklığını hissetmeden
Ayazlar donduruyor tenimi
Merhamet ey sevgili, merhamet
Sualsiz infaz etme,
Çiğneme, çiğnetme bedenimi…

Hazım Ücün
Kayıt Tarihi : 31.7.2009 00:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hazım Ücün