Selam..
Belki biraz uzun olacak ama,kıssadan hisse kapanların yavaş yavaş yok olduğu bu ülkede,namusun,şerefin,hayatın çok ucuzladığını hatta yok olmaya yüz tuttuğunu görmek içimi acıttı..17 Aylık bir bebeği para karşılığı satan bir ananın ve bu bebeği kendi hayvani egolarını tatmin için tecavüz eden şerefsizlerin gittikçe arttığını görmek içimi acıttı.Ve onlarla aynı havayı teneffüs etmek kanıma dokundu..Bu şiirimi daha önce okuyanlar bilir.Bu kez öykü olarak sunmak istedim.
Saygılarımla.
Bir çocuk tanıdım ben,geçen kış Silahtar'da.Aç,açık yalın ayak onüç/ondört yaşlarda.Tanışmamız garip ti.Anası yaşındayken beni canı çekmişti.Öyle bir laf attı ki önceden duymadığım.Kızsam mı gülsemiydim..
Yanına gittiğimde,öncve kaçacak oldu.Güldüğümü görünce, azıcık rahatladı..
Adını sordum ilkin.
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




cok duygulandım tşkler
Ayağa kalkabilsem önünüzde saygı ile eğilirdim. oturduğum yerden duyarlı yüreğinizi kutluyorum. O kadar çok Can Ali varki , herkesin üstüne düşeni yapıp bu sosyal yaraya çözüm bulması dileğiyle. Saygılar.
Birol Hepgüler
Ürperdim okurken, söyliyecek hic bir sey bulamiyorum, sadece maalesef diyorum ve kutluyorum bu hikayenizi bizimle paylastiginiz icin, ve insaf diyorum görüpte görmeyenlere......yüreginize saglik
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta