.
Gönlüm gibi doldu yine kadeh bu gece
Bilirmisin kaç kere
İç bakalım aşık
Aşkı yudumla her saniye, gecede
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Allah tahsilatını affetsin...Mekan-ı cennet, ruhu şad olsun
(amin)
SESSİZ GEMİ
Artık demir alma günü gelmişse zamandan,
Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Bîçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!
Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Y.Kemal Beyatlı
nereye gittin neden gittin be dostum:::(((
kadehin avuçlarımdır...sarhoşluğun dualardan olsun.
sadece dürüst ve iyi niyetli olmanın yanı sıra yapıcılığı öğrendim ondan... sevdiklerinin başı sağolsun...
Serefe güzel yürekli saire
Serefe sonsuzluga
Serefe yasama seslenisine
Ve sakin meraklanma emi, Sairler ölmez
Misra misra yasarlar sonsuza degin...
Bak bacı, Semahi/Erol Duran Kardeşinden sana!....
Sevim Tezel Bacıma
Şok eder insanı bu kadar acı
Giyinmiş süslenmiş başında tacı
Nereye hayırdır be Sevim bacı
Yoksa usandın mı şiirlerimden
Yine yazdım ama yorumların yok
Sevmeyenin var mı sevenlerin çok
Hiç olmazsa öyle uzaklardan bak
Yoksa usandın mı şiirlerimden
Haniya severdin zevkle okurdun
Yoksa şakacıktan plan mı kurdun
Arattın o kadar bak beni yordun
Yoksa usandın mı şiirlerimden
Ne olur halimiz herkes giderse
İhtiyaç var mıydı bu acı derse
Gelmez misin herkes dua ederse
Yoksa usandın mı şiirlerimden
Tik taklar kesildi yürek duruldu
Belki hiç doğmadan zaman kuruldu
Sanki yüreğime hançer vuruldu
Yoksa usandın mı şiirlerimden
Semahi çağladın bir gün dinersin
Yücelerde durma çabuk inersin
Şairim neden o ata binersin
Yoksa usandın mı şiirlerimden
Erol Duran
Sayfamı buraya aktarıyorum ilan sayfamı sen yoksun...
Sevim Erdoğan Tezel Hanım Dostumuzu Kaybettik...
Allahtan rahmet diliyorum...Yazacak söz bulamıyorum...
Ölüm ona hiç yakışmadı.Haşa neden öldü demiyorum... Üstelik hiç de ölecek bir hali yoktu.
Ölüm bu sefer bizim ailemizin şairlerin kapısını çalmış, soğuk yüzünü sıcak bir haziran yazında gösterdi bize. Canım acı dostlarım hemde çok...Çünkü geçen hafta kitabına hakkımda birşeyler yaz demişti va yazmıştım şu an baskıda kitap ve yetim kaldı öksüz kitap bu olsa gerek...
o artık buraya gelmeyecek,
oraya gelmeyecek,
desem duymayacak,
duysam bilmeyecek,
aglasam görmeyecek,
beklesem olmayacak.
demek ölmek,
ad-ad, adım-adım gelen,
birden giden,
kalandan alan,
alanda kalan.
Ve
Sevim Erdoğan Tezel
1954
HAYATI
Sevim Erdoğan Tezel
Bursa'nın Kestel ilçesinde doğdu.
İlk öğrenimini Kestel Cumhuriyet ilkokulunda,
Orta öğrenimini Bursa Elmasbahçeler ortaokulunda tamamladı.
Emekli modacı.
Bir ekonomist kız,
bir turizmci erkek
iki evlat
ve iki erkek, iki kız, dört torun sahibi.
Okuyup yazarak, paylaşarak huzur bulanlardan.
...............
Alışkın değildir kum fırtınasına aşina olan çöl yağmura
Seherin sunduğu hüzünlü çiy taneleri yetmeli umut yüzlü sabaha.
ESERLERİ
Amatör şairlerden oluşan.
2005 in En Güzel Şiirleri Antolojisi
Adlı kitapta çalışmaları yayımlandı.
İçinden Aşk Geçen Kitap adlı karma şairlerden oluşan kitapta
çalışmaları yayımlandı
Şiir Perisi Grubunun 'Şairane' adlı karma şairlerden oluşturulan kitapta
çalışmaları yayımlandı
Cep Sanat adlı Aylık kültür-sanat ve edebiyat dergisinde çalışmaları yayımlanmakta
ISTRANCA RÜZGARI adlı aylık kültür dergisinde
çalışmaları yayımlanmakta.
Trabzon'da yayımlanmakta olan
günlük TAKA gazetesinde çalışmaları yayımlanmakta.
ve halen
www.siir.roots.gen.tr şiirleri yayımlanmakta
www.Antoloji.com şiirleri yayımlanmakta
www.radyogulluk.com şiire hayat veren şairle hayat bulan
net radyosunda
Pazartesi ve Cuma günleri 12 ila 15 arası şiir programı hazırlayıp sunmakta.
BİR GÖNÜL SAVAŞI SONRASI adlı kitabı
Haziran/2007
Gündüz yayınevinden çıkıyor
www.gunduzkitabevi.com.tr
Ömer Ekinci Micingirt
Ve o gelmeden, bekleyemeden sen onu, meleklerle uçtun be ablam...Ve ablam sırlı sevgilinmiş sen bilmeden seni almaya gelen...Ve ablam bu şiiri ne maksatlı yazdın ise, duyarlı insanlar senin o engin yüreğin hatrına emin ol değerlendirecekler..Ve ablam olmaz ise bunu bursa valisiyle ben yapacağım...Ve şerefine değil can ablam ruhuna, mekanına, güzel ve insani ahlakın hatrına irem bağlarında ol dilerim...Ve ablam dün aradın benim durumumu sormak için, halleştik be canım ablam..Bana yeterli gelmemiş ki bak yine senle konuşuyorum. Bunları duyamasanda dualarımı duy.Mevla taksiratını affeylesin ve sana kıyamete kadar kabir rahatlığı diliyorum ve ben de gidiyorum...KARDEŞİN...
Biliyorum...
Tan yeri ağarırken gün ışığıyla gideceksin yine ...
gönlümüzde,şiirlerinle hep var olacaksın..nur içinde yat..Işık Erden
ölmedin sen güzel yürek...ölümsüzlüğe imza attın sadece...Hasretin sona erdi belki... ama duyguların güzel şiirlerinle bizimle yaşamaya devam edecek...toprağın bol olsun...
Bu şiir ile ilgili 83 tane yorum bulunmakta