Bak ben hüzün oldup ağladım bugün karım,
İki kalp arasına kördüğüm kendimi bağladım.
Hasret kalmış seni sana yazan parmaklarım,
Bal döküp damladığın, o damsız dudakların..
Yirmi ikinci yaşın da sana yazdığım satırlarım,
Gönlüm gözünün görmediği on birinci arşım,
Dün gibi bugünde yağmurlara aşığım.
Sandığın kadar iyi değil bu aşığın.
Bir elif diyarında gözlerimi açıp toprağınla karıştım.
Bilmelisin, aklıma ilk geldiğinde rüyalarımı süsledin.
hani an gelirya tutamazsın gözlerindeki yaşları,
sanki inat edercesine sûzülür ya gözlerinden.
hani hakim olamassın ya dudaklarına,
sevdigini ölürcesine haykırmak ister.
ne var ne yok tükenmiş ömrümde.
ne geçmşi arar oldum,
ne de gelecegi bekler.
imkansız olan herşey benimle beraber.
her kim olursa olsun kalbinde
sen tek benimsin kalbimde
kim ne derse desin sevgime
ben ilkleri yaşadım seninle
kim bakarsa baksın gözlerine
onlar bende saklı gûzellikleriyle
kim dokunursa dokunsun ellerine
İLK ben tuttum onları ölürcesine
ve
SONsuz sevgimle.
Şeref Uygun
Bir şehrin öyküsü ve sensizliğin hüznü.
Gökyüzünde ki bulatlar ve yağmura dönen kar.
Madem ki eseceksin şehrime rüzgar!
Ayrılığı ve hüznü alıp kendine sar.
Ocak ayının ocağında yandı bu sayfalar,
ebedi bir yolculaga cıkyorum.
hiç görülmemiş hic bilinmemş,
hic bir yerde rastlanmamış.
bir sonsuzluga gidiyorum.
hic nefesi alınmamış,
hic bir gûlü koklanmamış.
dogacak olan tûm canlılar,
ölüpte gecmste kalanlar,
ve bu anı yaşayanlar!
sizler şahidim olun.
Şeref UyguN
Dudaklarından düşüp kalbine kondum,
Sandım ki yükseklerden uçtum.
Söylesene alevlerinden kor olduğum,
Sen olsan unuturmuydun?
Ben dinlerken sen neden sustun?
Nefretini bir bir üzerime kustun.
Her dalın üzerinden savrulan rüzgarın sesi,
Yasak değilsin, hürsün!
Savrulmadan önce birdaha düşün.
Kral Sultan kalenden düştün,
Senin de sonun benim gibi sürgün.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!