Serde Yanmak Var (Deneme)

Funda Kocaevli
224

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Serde Yanmak Var (Deneme)

Seni saklı tutmak var ezelden beri. Yüreğimi sıkı sıkı örmek var. Açarı olmayan kilitler vurmak var kapılarıma. Gönül pencerelerini çivilemek var. Dipsiz kuyularda aksini aramak, dağa çıkıp haykırışlarının yankısında çıldırmak var. Bulutlarla oyun oynayarak, resmini aramak var gökyüzünde. Yanı başına güneşin gülen yüzüyle beni resmetmek var. Sonra da, doyasıya izlemek.

Gül demetine benzeyen yüzünü ezberlemek var dimağımda. Gülüşünle hayatı aydınlatmak, sıkıca kapatıp her yeri seni sadece kendime saklamak var. Gözlerden uzak, sadece bana yakın olmak, aslında bir olmak var. Aynı tende, aynı gözde, aynı nefeste can bulmak, aynı yerde yitip gitmek var. Aynı dalda, tek bir meyvenin içindeki çekirdek olmak. Tek bir nota, tek bir ses, şarkıdaki unutulmayan tını, bazen imbat, bazen de alize olmak var. Yosun kokularını getirmek var, çöl sıcağında kumlar gibi fırtınayla savrulmak var. Yanmak var serde.

Öfke olmak var. Kıskanınca ateş olup sıçramak var uzanan ellere. Değen gözleri dağlamak, uçan sözleri hapsetmek var dar kafeslere. Duvarlara çarpa çarpa yürümek var, kanamak var aşk için. Kanatmak var, bir çift göz için. Gülen yüze kurban olmak, her daim soluğunu hissettirmek var. Hatta, rüzgarı estirmek var saçlarına. Çiçekleri, benim için, senin için koklamak var. Kışın kara zemherisinde cemreleri indirmek var gözlerine. Bahar çiçeklerini yürekte büyütmek, kokusunu nefeslere sarmak var.

Sen olmak var serde, benden daha içeri bir yerde. Kıyameti yokluğunda yaşamak var, gülüşünde doğmak, göz yaşında erimek. Hazan mevsiminde seninle ölmek var. Bir eylülde doğdum, bir eylülde gördüm, bir eylülde de seninle öldüm demek var. Sonbaharın hüznünü, senin sevincine döndürmek var. Yapraklar düştükçe dalından, sana bağlanmak var. Serde, sadece sana yanmak var…

Funda Kocaevli
Kayıt Tarihi : 4.10.2009 02:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz

    Öfke olmak var. Kıskanınca ateş olup sıçramak var uzanan ellere. Değen gözleri dağlamak, uçan sözleri hapsetmek var dar kafeslere. Duvarlara çarpa çarpa yürümek var, kanamak var aşk için.
    Geç kalmış yaşamın zamanlarıydı ki bedenimi titreten…

    Arkaya baktıkça öne bakışlardan uzaklaşıyordum…
    Kaybetme korkularıyla, boğuşurken kaybetmenin içine düşmüş ve tek başa yaşama mahkum etmiştim kendimi…

    Gidenle kalan arasındaki duygusal fark vardı…
    Belki de acıları yaşama arasındaki farktı bu ve acılar, uzaklara ulaşan hüzünler bırakıyordu…

    Hüzünler…
    Bitmeyesiye tanıştığım ve duramayasıya içinde koştuğum…
    Artık her şey hüzün perdesinin ardından gelip yapışıyordu boş bakışlara alışacak gözlere…

    Hareketler sanki ağır çekimli yaşamın içinde salınım halindeydi…

    Gözler bulanık bakışlar yüreğin içine akar halde, kirpiklerden akan yaşlarla yaşama ıslak damgasını basıyordu…

    Sevmekti güçlü eden bedeni…
    Sevmek, bedeni titreyen dizlerle yokluklarda ayakta tutuyordu…
    MUSTAFA YILMAZ
    ANT+10

    Cevap Yaz
  • Fazlı Humar
    Fazlı Humar

    Sen olmak var serde, benden daha içeri bir yerde. Kıyameti yokluğunda yaşamak var, gülüşünde doğmak, göz yaşında erimek. Hazan mevsiminde seninle ölmek var. Bir eylülde doğdum, bir eylülde gördüm, bir eylülde de seninle öldüm demek var. Sonbaharın hüznünü, senin sevincine döndürmek var. Yapraklar düştükçe dalından, sana bağlanmak var. Serde, sadece sana yanmak var…
    ........................................................
    ateş ile köz ile yanmak var...bu öyküde...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Funda Kocaevli