Gülü sormaz nicesinden
Döner günü gecesinden
Aştım daglar yücesinden
Görülmez mi perde gönül
Ayrı düşer candan kolu
Bulut sarmış yağar dolu
Hain almış sagı solu
Sarılmaz mı merde gönül
Yandı bağrım çaresi ne
Sürünmeden gömül sine
Bedel verdim her gününe
Darılmaz mı derde gönül
Gurbet elde han alınmaz
Aramayla yar bulunmaz
Çare diye dert salınmaz
Sorulmaz mı nerde gönül
Yeter artık yaşım elli
Gider ayak yönüm belli
Seyyah olmuş başım kelli
Durulmaz mı serde gönül
Yar durani karalanır
Bir gün düşer yaralanır
Gün geçtikce aralanır
Vurulmaz mı şerde gönül
d.yıldırım
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta