Emekli. Toygar ve Canyoldaş'ın babası..
Hüzün, tek kişilik bir hücredir.
Yalnızlık bayrağı,
yurdu yüzüm.
Sen bana bakma gözüm,
adı diyar,
İlk,
eylülde sevdim Dicle’yi ben,
Fırat’a inat…
Eylülde yattım kollarına,
içinde ninni saklı akşamların…
Issız sokaklardan,
bütün yalnızlıkları toplar eve getiririm.
Sonra pencereden,
sokaklardaki ıssızlığa bakar,
sokakların yalnızlığına üzülürüm…
Sabahtı,
ve dinginliği örtmüştü gecenin tüm gizemini.
Ben,
buklelerini bozdum sahilde kumların,
dalgalarsa,
rahatını martıların…
Gelsen soldurmadan günün minesini
ve versen elini,
bitmeden yürekte fırtınası aşkın.
Ve bilsen ki,
döksen bile tüm yapraklarımı,
aybaşısıdır sonbaharlar aşk ağacımın…
En çok adını unuturum.
Gözlerin dün gibi aklımda.
Çırılçıplak mavi…
Bademciği gibi çökmüşsün ortasına boğazın,
Ne umrunda lodos, nede farkındasın ayazın.
Lakin, soluma soğuk havayı,
alırken nefesini,
üşütür yatarsan, kimle dertleşirim,
Kız Kulesi, canyoldaşım...
şiir, matematiği ise eğer sözün,
ve sonuç: “Elveda” ise bulduğum.
doğru değilse bile çözüm,
doğrudur gidiş yolum…
Ağız bende, yüz bende,
kulak bende, göz bende,
gök geçer bozkırdan,
ah bende, vah bende,
sevdalıyım, aşk bende…
Serdar Bey,şiirinde özgün olmayı başaran nadide şairlerimizden.Şiirlerini beğenerek takip ediyorum.
Ne şans ki burada Serdar Bey gibi bir şairi tanıyıp eşsiz şiirlerini okuma lüksüne erenlerden oldum.Teşekkürler Antoloji teşekkürler Serdar Bey.