Boğazımda düğümleniyor tüm sözcükler
kafamı kurcalayan binlerce cevapsız sorular
etrafımda bana anlamsız anlamsız bakan dev duvarlar
koca bir dünya ve bu dünya içinde yapayalnız insanlar
Zamanı durdurmak ve dünyayı sesizliğe mahkum etmek isterdim
Kayboldum ana
karanlık bir dehlizdeyim
sürekli yürüyorum,burası kapkaranlık ve gölgelerle dolu
Gölgelerin kahkahaları yankılanıyor ana
gölgelerin salyaları akıyor,heryer ıslak ve pis kokuyor
Yağmurlar yağıyor soğuk Nisan akşamında
şehrin soluksuz ışıklarında süzülen suretler
bulutlarla birleşip,karamsı boşluğunu
lirikçe akıtıyordu yeryüzüne.
Şehrin sokakları fahişe gülüşleri ile yağmuru karşılıyor
Her bir düş gördüğümde
İçinde sen olmayan bir düş kabusum oluyordu
Cellat boynumu vurmak için emir beklerken
Sen gözyaşlarına boğulup beni izliyordun
Elimi uzattığımda benden uzaklaşıyordun
Bir ses duyuldu halepçenin uğultulu yanlızlığında
Ses yankınlandı halepçenin sokaklarında
daha sonra ses evlerin duvarlarından içeri girdi
dahada yankılandı,kulakalardan içeri girip
sağır etti ve dilsiz bıraktı
Dokun taa yüreğimin derinliklerine
dokun kanayan kalbime
acı hissettiğim tarihime dokun
yeniden yaz tarihimi
içinde umut olan,sevgi olan aşk olan bir tarih yaz
Karanlık çığlık olup akıyor kulaklarıma
kulaklarım sağır dilsiz
yüreğim kapana kısılmış bir fare gibi
çırpınıyor
duvarlar canlanıp hapsediyor suretimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!